Genel HaberlerManşet

Dört Değişik Ülkede Spor Kulüplerinin Yapılanması – 2

Merhaba Değerli Takipçilerimiz,

Bugün sizlere Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nden Hakan Sunay ve doktora öğrencisi Bayram Kaya tarafından hazırlanan ve Beden Eğitimi ve Spor Dergisi Spormetre’de yayınlanan Türkiye, İtalya, Fransa ve İspanya ülkelerinin spor kulübü yapılanması düzeyindeki karşılaştırılması konulu makaleyi paylaşacağız.
Bu makale serisinin ikincisini sizlerle paylaşıyoruz.

Dizinin ilk bölümünü okumak için tıklayınız.

Voleybol Aktüel

BULGULAR

Araştırmaya konu olan ülkelerin sporun tarihsel gelişimi, spor kulüplerinin genel olarak mevzuatları, yapıları ve işleyişleri bakımından değerlendirilerek genellemelere ulaşılmaya çalışılmıştır.

Türkiye’de Spor Kulüplerinin Yapısal Nitelikleri Spor Kulüplerinin kuruluşu birer tüzel kişilik olan spor kulüplerin kuruluşuna ilişkin hukuk kuralları Türk Medeni Kanunundadır (TMK). TMK özel hukuk alanında geçerli olan kurallardır. Bundan dolayı spor kulüpleri için özel hukuka bağlı tüzel kişiler dersek yanlış olmaz (TMK, 2001). Spor kulüpleri deyince belirli kuralları olan (yasalar, tüzükler, yönetmelikler, sözleşmeler v.b.) üyelerinin her birine belli bir yetki ve sorumluluk veren (başkan, denetçi, yönetim kurulu üyesi, üye) gerek amatör gerekse profesyonel branşlarıyla topluma hizmet sunan her yaş grubunun spor yapabileceği tesis araç gereçleri olan, diğer bir yönüyle de yüksek performans sporcuların yetiştirilmesini amaç edinen özel kuruluşlardır (Genç, 1999). Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliğinin 9. maddesi, “tüzel kişilik kazanan ve teşkilata kayıt ve tescili yapılan bu suretle kulüp adını alan her kulübün Genel kurul, Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu organları teşkil ettirilir” şeklinde belirtilmiştir (Devecioğlu ve ark., 2003). Bu kulüpler başka organ da oluşturabilirler fakat bu organlara genel kurul ve denetleme kurulunun görev, yetki ve sorumluluklarını devredemezler. Bu uygulamada amaç, sporun ülke genelinde kaynakların elverdiği ölçüde belirlenmiş politikalar dâhilinde uygulama programları ve yarışmalarla gerçekleştirebilmektir (Cankalp, 2002). Kulüpler Türkiye’de dernek veya şirket statüsünde kurulabilir. Dernek statüsünde kurulan spor kulüplerinin profesyonel branşlarını şirketlere devretmelerine veya satmalarına ya da bu branşları şirket halinde doğrudan kurmalarına imkân tanınmıştır (İmamoğlu ve ark., 2007).

Kuruluş amacı bakımından dernekler ve şirketler arasındaki temel fark derneklerin kar amacı gütmeyen kuruluşlar olmasına rağmen şirketlerin kar amacı gütmesi ve elde edilen kârının ortaklar arasında paylaşılması söz konusudur. Kulüplerin şirketleşmesindeki amaçlar kulübe daha fazla gelir sağlama, daha fazla kar amacı gütmek, ekonomik potansiyel olarak büyümeyi gerçekleştirmek, taraftar desteğini arttırmak ve şirket olmanın hukuki ve mali avantajlarından yararlanmak gereçleri yatmaktadır (İmamoğlu ve Ark., 2007).

Spor Kulübü Türleri; Bir ülkenin nüfusunun belli veya dar bir kesimini belirli bir amaç doğrultusunda örgütlü, kurallı spor yaptıran, kulüp olgusudur (Fişek, 1998). Spor kulüpleri bulundukları yerdeki insanların istekleri, yetenekleri, tesislerin durumu, nüfus yapısı, spor aletleri durumu gibi etmenleri dikkate alarak hangi spor branşında faaliyet göstereceklerine karar verebilir. Örneğin Erzurum ve çevresinde halkın ata binme ve atlı yarışlar yapıyor olmaları yörede cirit sporunun gelişmesine neden olmuştur. 08.07.2005 tarih ve 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan GSGM Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği kulüpleri “gençlik faaliyeti, spor faaliyeti veya gençlik ve spor faaliyetinde bulunmak amacıyla kurularak genel müdürlüğe kayıt ve tescillerini yaptıran dernekler” olarak tanımlamakta ve faaliyet alanlarına göre sınıflandırmaktadır. Yönetmeliğin 5.maddesine göre dernekler başvurmaları halinde; -Spor faaliyetine göre spor yarışmalarıyla sportif eğitim çalışmalarına) dönük olanlar ‘’Spor Kulübü’’, -Boş zamanlarını değerlendirme faaliyetine yönelik olarak ‘’Gençlik Kulübü’’, -Her iki faaliyeti birlikte yapmayı amaçlayanlar ‘’Gençlik ve Spor Kulübü’’ statüsünü kazanacakları ifadesi yer almaktadır (sgm.gsb.gov.tr., 2017)

Temsil Ettikleri Kurumlar Açısından Spor Kulüpleri GSGM Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği’nin 27.maddesi tescil işlemleri hakkında bilgi verirken kulüplerin daha başka biçimde adlandırılmalarına da dolaylı olarak izin vermektedir. Spor kulübünün bir kurum kuruluş veya eğitim kurumu bünyesinde kurulabileceğine izin veren, “kulüp, kamu kurum ve kuruluşları veya eğitim kurumları bünyesinde kuruluyor ise, ilgili kurum veya kuruluşun vereceği yazı” şeklindeki bu madde ile Türkiye’de spor kulüplerinin farklı bir sınıflandırılması da yasal platformda söz konusu olabilmektedir. Buna göre, bazı örgütlere bağlı ve bu bağlı oldukları örgütlerin sportif ortamlarda temsili için kendi mensupları tarafından kurulmuş bu kulüpler; -Kamu kurum ve kuruluşlarının bünyesinde kurulan spor kulüpleri “Müessese-Kurum Kulüpleri”, -Eğitim ve öğretim kurumları bünyesinde kurulan spor kulüpleri “Okul Kulüpleri”, -Askeri örgütler bünyesinde kurulan spor kulüpleri “Askeri Kulüpler” olarak değerlendirmeye alınabilir (Öğüt ve İmamoğlu, 2011). Kurum kulüpleri kendi bünyesinde çalışanlarına, öğrencilerine boş zamanlarında spor yapma imkânı sunmak amacıyla kurulmuşlardır. Spor Genel Müdürlüğü verilerine göre bu tür spor kulüpleri Türkiye’deki toplam spor kulüplerin sayısının üçte birinden daha fazladır ( sgm.gsb.gov.tr., 2017). Sayıları fazla olan bu kulüplerin mensuplarına ne kadar hizmet verdikleri ve amaçlarına ne derecede sadık kaldıkları birer tartışma konusudur. Nitekim bu kulüpler ferdi spordan çok daha fazla ilgi gösterilen takım sporuna yönelmişlerdir. Boş zamanlarını değerlendirmek için spor yapacak personellerine yapılacak harcamaları daha çok elit sporcu yetiştirme ve transfer yapmaya eğilimli oldukları görülmektedir (Serarslan, 1989). Burada kurumsal kulüplerin personellerine sportif pek çok hizmetler sunmak yerine bir nevi kurumsal reklam yaptıkları düşünülebilir

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu