ManşetMilli Takımlar

Guidetti: Voleybol ülkesi olmak için…

A Kadın Milli Takımımızın başantrenörü Giovanni Guidetti Milliyet Gazetesi’nden Seyhan Akıncı’nın sorularını yanıtladı.

Giovanni Guidetti, “Voleybol ülkesi olmak için istikrarlı bir başarı yakalamalı, gençlere rol model olacak sporcular çıkarabilmeli, taraftar kültürü oluşturabilmek için mevsimselliğin ötesine geçmeliyiz. Bu ilgiyi sezon açıldığında da canlı tutmalıyız” diyor.

Filenin Sultanları Tokyo 2020’deki mücadeleleri ve verdikleri mesajlarla hepimize ilham kaynağı oldu. En çok da sporcu olmayı hayal eden gençlere…
2017’den beri takımın başında olan Giovanni Guidetti de “Oyuncularımla; Türk kadınının yeteneğini, gücünü, potansiyelini tüm dünyaya bir kere daha kanıtladıkları için gurur duyuyorum” sözleriyle bu mücadelenin öneminin altını çiziyor.
On yıldan fazla bir süredir Türkiye’de olan antrenör, V.Bank ve A Milli Kadın Voleybol Takımı’yla başardıklarının ötesinde bir başka hikaye yazıyor. Yarının Sultanları projesiyle BM Kalkınma Programı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu ilan edilen Guidetti dezavantajlı bölgelerdeki kız çocuklarını voleybolla tanıştırıyor, beden eğitimi öğretmenlerini eğitiyor, ailelerini ikna etmek için çabalıyor. Sahanın içinde olduğu kadar dışında yaptıklarıyla da hayranlık uyandıran Guidetti, 18 Ağustos’ta başlayacak Avrupa Voleybol Şampiyonası öncesi sorularımızı yanıtladı.

Hepimiz için çok anlamlıydı Tokyo’daki mücadeleyi izlemek. Sizin için ne ifade ediyor bu başarı?

Çok naziksiniz ama daha büyük mutluluklar yaşatabilmeliydik. Sporda ölüm grubu diye tabir ettiğimiz bir gruptaydık, buna rağmen çok iyi bir başlangıç yaptık. Oyuncularım sadece kazandıkları galibiyetlerle değil, sergiledikleri duruş ve mücadeleyle de herkesin gönlünde taht kurdular. Maalesef Türkiye’den gelen yangın haberleriyle sarsıldık. O andan sonra mücadelemize çok daha duygusal bir anlam yükledik. Bu ülkeye bir madalya ile dönmemiz gerekirdi, hele ki böyle bir dönemde. Ne kadar üzgün olduğumu anlatabilecek kelimeleri bulamıyorum. Bir süre kendimle bu hesaplaşmayı yaşayacağım. Bu kadarıyla yetinmek istemiyorum. Benim memnuniyetsizliğimin bir şeyi gölgede bırakmasını istemem. Oyuncularımla Türk kadınının yeteneğini, gücünü, potansiyelini tüm dünyaya bir kere daha kanıtladıkları için gurur duyuyorum.

Tokyo’da yaş ortalaması en genç olan takım bizdik. Bu da bize ilerisi için tatlı hayaller kurduruyor. Siz ne söylersiniz takımın potansiyeli hakkında?

Daha önce birden fazla olimpiyat tecrübesi olan takımlara karşı oynamak fiziksel performansın ötesinde, mental bir mücadele gerektiriyor. Sporcularımın hepsi fiziksel olarak üst seviyedeydi, kendilerinden daha tecrübeli takımlar karşısındaki eksikliklerini de sahip oldukları takım ruhu ile kapattılar. İzleyenleri hayran bırakacak güzellikte bir enerji oluşturdular. Hayal kurmakta haklısınız, çünkü her gün üstüne koyarak bir önceki günden daha iyi olarak, bu ülkeye nice başarılar yaşatacaklar. Sporun bir ülkenin gençleri, hele ki kız çocukları için ne kadar müthiş bir güç olduğunu maçlarımızı izleyen herkesin fark ettiğine eminim.

“Bu ilgiyi sezon açıldığında canlı tutmalıyız”

Yarının Sultanları projesiyle dezavantajlı bölgelerdeki kız çocuklarını spor aracılığı ile güçlendirmek için uğraşıyorsunuz. Tokyo’daki başarı, voleybolcu olmak isteyen çocukları, gençleri nasıl etkileyecek?

Bu süreçte Türk halkının takıma gösterdiği ilgi, sevgi, destek birçok Türk gencinin voleybolu sevmesine, bunu bir meslek olarak yapabileceğine inanmasına ve olası bariyerlere karşı cesaretlenmesine katkı sağlamıştır. Yarının Sultanları projesi kapsamında yaptığımız seyahatlerde spora ilgi duyan, ileride profesyonel sporcu olmayı hayal eden çok sayıda kız çocuğunun, ailelerinin bu seçimlerini desteklemelerine ihtiyaç duyduğunu tespit etmiştim. Branşlardan bağımsız olarak olimpiyatlarda elde ettiğimiz her başarı, gençlerin kendi potansiyellerinin farkına varmalarının ötesinde, ihtiyaç duydukları desteği de görmelerine katkı sağlayacaktır. Yeniden seyahat etmemizin salgın açısından olumsuz bir sonuç oluşturmayacağından emin olduğumuz an yeniden yollara düşeceğiz. Sanırım o zaman, olimpiyat oyunlarında verdiğimiz mücadelenin etkilerini bire bir görebileceğim.

Artık Türkiye’yi bir voleybol ülkesi olarak değerlendirebilir miyiz? Uzun yıllardır Türk voleybolunun gelişimi için çalışan biri olarak bir dönüşüm gerçekleştirdik mi sizce?

Türkiye, dünya voleybolunun önde gelen kulüplerine sahip. Dünya çapında oyuncuları da var. Yine de bir ülkeyi voleybol ülkesi olarak tanımlayabilmemiz için gerekli kriterler arasında Milli Takım’da yıllara yayılan istikrarlı bir başarı yakalamak ve voleybola ilgi duyan, takip eden, takım destekleyen insanların sayısı da var. Bu sayı ne kadar çok artar ve ne kadar çok takıma yayılırsa, voleybol ülkesi olmaya yaklaşırız. Milli takım başarılı olmaya devam ettiği sürece, her turnuvada üzerine koyarak ilerlediğimiz, çocuklara, gençlere rol model olacak sporcular çıkarabildiğimiz sürece bu dönüşümü gerçekleştirebiliriz elbette. Taraftar kültürü oluşturabilmek için mevsimselliğin ötesine geçmeliyiz. Bu ilgiyi sezon açıldığında da canlı tutmalıyız.

Giovanni Guidetti, Yarının Sultanları projesi kapsamında dezavantajlı bölgelerdeki kız çocuklarını voleybolla buluşturuyor.

“Bu ülkeye ödemem gereken bir borcum vardı”

Yarının Sultanları projesi sizi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu unvanına da taşıdı. Türkiye’deki kız çocukları için bu sorumluluğu üstlenmek neler hissettiriyor?

10 yıldan uzun süredir bu güzel ülkede yaşıyorum. Bu ülke bana harika bir aile kurma ve olağanüstü bir kariyer yapma imkanı sundu. Bu ülkede yetiştirdiğim bir kız çocuğum var. Ve hayatta en iyi bildiğim şey voleybol. Benim sahip olduğum bunca şeyin karşılığında bu

ülkeye ödemem gereken bir borcum vardı. Yapabileceğim en iyi şeyin, dezavantajlı bölgelerdeki kız çocuklarına fırsat eşitliği sağlamak, onlara voleybolu sevdirmek, beden eğitimi öğretmenlerini eğitmek, aileleri ikna ederek kız çocuklarının önündeki engelleri kaldırmak için çaba göstermek olduğunu hissettim. Aslında 2 yıl önce yola çıkarken tek amacım buydu. Pandemi öncesinde Bitlis ve Elazığ’a gittim. Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’ndan (BESYO) 5 genç projemizin gönüllüsü ve onlara eğitim vermeye devam ediyorum. Bir diğer amacımız da gönüllülerin artması. Birleşmiş Milletler samimi, iyi planlanmış, çözüm odaklı ve sürdürülebilir bir projemiz olduğunu gördü. Çok büyük bir onur, bu onuru da tek başıma taşımıyorum. Eşim Bahar Toksoy Guidetti de kız çocukları için kurduğu akademi ile bu unvana layık görüldü.

25 yaşında yılın antrenörü oldu

Giovanni Guidetti hem A Milli Kadın Voleybol Takımımızın başında hem de VakıfBank’ın baş antrenörü. Artık bizden biri olan İtalyan koç henüz 25 yaşındayken İtalya’daki başarıları sayesinde yılın antrenörü seçilmişti. 2008’den beri Türkiye’de olan Guidetti, Bahar Toksoy ile evli. Çiftin Allison adını verdikleri bir kızları bulunuyor.

Hem saha içinde hem dışında rol model

Bahar Toksoy Guidetti, aktif sporculuk hayatını sürdürürken hayata geçirdiği Bahar Toksoy Guidetti Academy ile voleyboldaki bilgisini ve tecrübesini genç nesillere aktarıyor. Bahar Toksoy Guidetti, 2019’ta hayata geçirdiği akademi ve yaptıklarıyla geçtiğimiz yıl  UNDP Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Savunucusu ilan edildi.

Seyhan Akıncı – Milliyet – Pazar

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Voleybol Antrenorumuz Bay Gudetti yi spor alaninda ve damat olarak icimize almak adina bağrimiza bastik. Tek ve en onemli beklentimiz 10.yili askin bir suredir icimizde olmasina ragmen hala diliizi konusmamasini yadirgiyoruz. Bir an once z Milli Maclarda Oyuncularimiza TURKCE HITAP EDEREK.TAKTIKLERINI OYUNCULARIN ANLAYACAGI DILDE VERIRSE HEM BIZI COK MUTLU EDER HEMDE OYUNCULAR ILE ILEYISIMDE COK BASARILI OLUR.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu