İyi ki Varsın Kan Dostum!
Genel Yayın Yönetmenimiz Savaş Eskigülek, Aydınlık Gazetesi'ndeki 'Haberiniz Olsun' isimli köşesinde 14 Haziran Kan Bağışçıları Günü ile ilgili bilgiler paylaştı.
Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
Alıştığınız voleybol yazılarımın dışında, hayati önem taşıdığına inandığım bir konu ile spor sayfası dışında sizlerle birlikteyiz.
Öncelikle bu sıra dışı durumda beni kırmayan Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve ekibine teşekkür ederim.
Bugün 14 Haziran. Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü.
Kızılay tarafından verilen bronz, gümüş ve altın madalyaların ardından Özel Plaket ile onurlandırılmış bir kan bağışçısı olarak; siz kıymetli okurlarımıza ‘Haberiniz Olsun’ diyebileceğim bilgiler paylaşacağım.
Bu yazımla, gönüllü kan bağışının önemi ve yaygınlaştırılması; kan bağışı farkındalığı oluşturma ve kalıcı bilinç yaratılması konusuna yardımcı olmak niyetindeyim.
Kıymetli Okurlarımız,
Televizyonun hayatımıza henüz girmediği yıllarda evimizde sürekli radyo dinlerdik. Ev hanımı olarak 5 nüfuslu bir ailenin tüm ev işlerini çekip çeviren rahmetli annemin en büyük eğlencesi de önce pilli sonrasında ise elektrikli olan radyosuydu. İşte o zamanlarda radyoda sık sık kan anonsları duyardım. ‘Kanamalı bir hasta için çok acil…’ diye başlayan anonslardan sonra rahmetli annemin ’Allah yardımcısı olsun’ diye seslenişini hiç unutmam. Evet, Allah yardımcısı olsun ama bu anonsu duyup, gerekli şartları yerine getirebilen sağlıklı bir kişinin bu hastaya yardımcı olmasını beklemenin zorluğunu da hep düşünürdüm.
Kan Acil Değil, Sürekli İhtiyaçtır!
‘Kan Acil Değil, Sürekli İhtiyaçtır’ sloganıyla bu konuda büyük bir emek veren Türk Kızılayı’nın kan ve kan bileşenleri stokunun henüz istenen seviyelere gelememiş olması beni bu yazıyı yazmaya yöneltti.
Türk Kızılayı’nın kan hizmetleri konusunda geldiği noktaya şahitlik eden biri olarak; sadece ülkemizde değil tüm dünyada saygın bir kimliğe sahip olduğunu görmek büyük mutluluk. Her türlü alt yapı, eğitim, araştırma ve geliştirme çalışmalarını yaparak, bu kapsamda ulusal ve uluslararası ilişkileri geliştiren Türk Kızılayı kısa bir gelecekte kan ve kan ürünlerinden elde edilen ilaçlarla hastalarımıza daha hızlı ve güvenli hizmetler sunacak, dışa bağımlılık azalacak.
Tüm dünyada, her saniye bir insanın yaşamak için kan nakline ihtiyaç duyduğu bilimsel bir gerçektir. Bildiğiniz gibi kan; tek kaynağı insan olan ve başka hiçbir yolla üretilemeyen biyolojik bir madde. Bu sebeple tüm dünyada güvenli kan ve kan bileşenleri ancak düzenli, gönüllü ve karşılık beklemeyen kan bağışçıları aracılığıyla sağlanıyor. Bağışçı sayısının artması, bu konuda yapılacak her türlü çalışmanın çok iyi duyurulması gerektiğine inanıyorum.
Neden 14 Haziran?
Evet, bugün 14 Haziran Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü.
14 Haziran, A,B,O kan grubu sistemini bulan Nobel ödülü sahibi bilim insanı Karl Landsteiner’ın doğum günüdür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2005 yılından bu yana her yıl “14 Haziran “Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü” olarak kutlanıyor. Bu önemli günde, güvenli kan ihtiyacının boyutu, bu ihtiyacı gidermek için düzenli ve gönüllü kan bağışının ne kadar önemli olduğu vurgulanmakta ve en önemlisi de düzenli bağışlarıyla binlerce yaşamı kurtaran gönüllü kan bağışçılarına teşekkür edilmektedir.
Türk Kızılayı, bir takvim yılı içinde 10 bağış yapan gönüllüsüne bronz, 25 bağışa gümüş, 35 bağışa altın madalya verirken, 45. bağışı ise Kızılay Özel Plaketi ile ödüllendiriyor. Üstelik Kızılay Özel Plaketi sahibi bağışçıları ve 1.derece yakınlarının ihtiyacı olmaları halinde kan ve kan ürünlerine ulaşmalarında öncelik de tanınıyor!
Kovid’e Yakalandım, bağışçı oldum
Tüm dünyayı ektisi altına alan Kovid-19’a yakalanıp yendikten sonra vücudumdaki antikorların entübe olmuş hastalara verilmesi konusunda beni uyaran sevgili hakem arkadaşım Yasemin Altıner aracılığı ile bugün 4 hastanın hayatta kalmasına aracılık etmek, devamında ise özellikle lösemili yavrularımıza aferez trombosit bağışı yapmak kelimelere dökemeyeceğim kadar tarifsiz bir duygu. Hele hele Mersin’de Kovid’ten kurtulmasına yardımcı olduğum Ayşe teyzemin beni evinde ağırlaması ve güzel ailesinin bana hissettirdikleri müthiş duygular adeta ömrüme ömür katıyor.
Sizler için 5 dakika, başkası için bir ömür olabilir!
Hayatımızdan 5 dakikayı bir insanın hayata bağlanması için harcamaya ne dersiniz?
Kalın sağlıcakla.