Kale 1957 İzmir’den Galibiyetle Döndü
Merhaba Voleybol Aktüel Takipçileri;
Kadınlar 1. Lig A Grubu Göztepe – Kale 1957 Spor maçı İzmir’de Alsancak Atatürk Spor Salonu’nda oynandı. Salonda üç yüz kadar Göztepe taraftarı vardı. Salona pankartlarını astılar, maçın başından sonuna kadar “Göz Göz Göztepe” tezahüratıyla takımlarına destek verdiler. Göztepe 3-0 yenilmesine rağmen taraftar, takımı tribünlere çağırdı. “Yenseniz de yenilseniz de kalbimiz sizinle beraber” şarkısı söylediler. Bunlar güzel şeyler, taraftar oyuncu bütünleşmesi adına güzel görüntüler.
Elli kadar kale 1957 taraftarı tribünde takımlarını desteklediler. Tezahüratta bulundular, atkılarıyla görsel şov yaptılar.
Göztepe; Cansu HOAG, Sevinç ÖZGÜLER, İlayda ALKAN, Dilek ERKEN, Melis KATİPOĞLU ve Selcan PARTAL (Nehir KURTULAN – L) altısıyla maça başladı.
Kale 1957 Spor; İrem ÖZGÜR, Birgül PARLAK, Candan SÜRENGÖZ, Gaıla Geneıda LOPEZ, Yaren HATİPOĞLU, Yasemin YILDIRIM (Sedef SAZLIDERE – L) altısıyla maça başladı.
Kale 1957 Spor, Göztepe’yi deplasmanda 3-0 yendi. Setler şöyle; 24-26 / 17-25/ 21-25
Bu maça çıkmadan önce Kale 1957 Spor sekiz maçta sekiz galibiyet ve grup lideri. Göztepe, sekiz maçta üç galibiyet ve grup sekizincisi.
Göztepe’yi bu maçla birlikte bu sezon dördüncü kez izleyişim. Kale 1957 Spor’u ilk kez izledim. Oyuncularının bir kaçını başka takımlardan tanıyordum.
Kale 1957 Spor takımı, tam bir profesyonel bir anlayış içinde oynuyor. Voleybolun gerekleri ne ise onu yapıyor. Gücünü maçın geneline yayıyor. Rakibi kontrol ederek, oyun içinde adım adım ilerleyerek oynuyor. Her mevkiyi diri tutuyor, takım oyununu öne çıkarıyor. Bazı takımların bir iki özelliği çok güçlüdür, arka arkaya birkaç maç kazanır, sonra o mevkilerinin oyuncularında formsuzluk baş gösterince, takımda formsuzluk ortaya çıkar ve başarısız sonuçlar almaya başlar. İşte Kale 1957 öyle değil, her mevkisi kendinden bekleneni yerine getiriyor. Yani mevkiler arasında müthiş bir güç dengesi var.
Kale 1957 Spor için şunları düşünüyordum, grubun lideri neden rakibine setlerde çok sayı veriyor, diyordum. Kale 1957 Spor’u ben şöyle tanımlıyorum; “total voleybol” oynuyorlar, ya da Türkçeleştirirsek, “bütüncül voleybol” oynuyorlar. Tüm mevkiler bir güç dengesi içinde, oyuncular birbirini iyi takip ediyor, yardımlaşma ve işbirliği üst düzeyde, takım gücü oyuncular arasında ekonomik ve adaletli dağıtılmış.
Neden rakibe çok sayı veriyorlar, sorusuna gelince; rakiplerinin maç esnasında üstün olan bir özelliği çok fazla öne çıkınca, daha fazla sayı üretiyor. Ancak, rakip bu özelliğini maçın geneline yayamayınca, Kale 1957 Spor’dan maç koparamıyor.
Kale 1957 Spor takımını, Alman Futbol Milli Takımına benzetiyorum. Alman Futbol Milli Takımı turnuvaya başlar, sürpriz goller yer, sürpriz puanlar kaybeder, gruptan zor çıkar, ama yarı final oynar, final oynar, şampiyon olur. Kale 1957’de sayı veriyor, set veriyor, daha henüz kaybetmedi, ama ileride sürpriz bir yenilgi alırsa şaşmayın. Ancak, bu takım hedefine adım adım ve sağlam temeller üzerinde ilerliyor.
Göztepe için söyleyeceklerim şunlar; sezon başından bu yana takip ediyorum. Yenildiği maçlarından hepsinden daha iyi oynadı. Özelikle birinci set var ki, neredeyse seti koparacaktı, belki maça ortak olacaktı. Birinci sette, setin ortalarında dört sayılık geriye düşmesine rağmen, rakibini yakaladı. 20’li sayılarda, 24-23 öne bile geçti. Ancak rakip, burada stres yapmadan kaygıyı iyi kontrol ederek 26-24 seti aldı. Göztepe ikinci ve üçüncü sette de setlerin ortalarına ya başa baş geliyor ya da rakibini yakalıyor. Ancak 20’li sayılarda oyunu kontrol edemiyor.
Göztepe’nin maçta tüm mevkisi mücadele etti, savaştı, gücünü ortaya koydu. İlk haftalardaki aksayan yönleri halletmiş. Belli bir ritm yakalamış. Ancak rakip, teknik beceri ve oyun stratejisi bakımından üst düzey oyunculardan kurulu bir takım.
Her iki takımda voleybol adına çok güzel bir mücadele ortaya koydular. Voleybol adına çok iyi bir maç oldu.
Atila İNCE