İzmir Büyükşehir Belediyespor Karşıyaka’dan Rövanşı aldı
Merhaba Sevgili Voleybol Aktüel takipçileri;
Kadınlar 1. Lig A Grubu İzmir Büyükşehir Belediyespor – Karşıyaka maçı İzmir Atatürk Voleybol Salonu’nda oynandı.
Salonda 100 İzmir BŞB, 300 Karşıyaka taraftarı ve 100 tarafsız seyirci vardı. Karşıyaka taraftarı maçın başından sonuna kadar tezahüratlarıyla takımlarını desteklediler. Maç sonunda takımı tribüne çağırdılar.
İzmir Büyükşehir Belediyespor; Tülay ÖNER, İdil Naz KANBUR, Nur Sena KASAP, Dilara YERGÜN, Deniz ÜSTÜNSOY ve Aleyna VENCE (Ayça KARAKAÇ – L) altısıyla maça başladı.
Karşıyaka; Ayşegül GİRGİN, Simay AKDAĞ, Yaren IŞIK, Liray AKPINAR, Buket YILMAZ ve Ece KOZDERE (Lara UYAR – L) altısıyla maça başladı.
Karşıyaka, ilk yarının ilk maçı İzmir BŞB maçına aynı kadro ve aynı dizilişle başlamıştı.
İzmir BŞB 3-1 kazandı. (16-25 / 25-19/ 20-21 / 25-17)
Bu maça çıkmadan önce İzmir BŞB 13 puanla 8. sırada, Karşıyaka 21 puanla 4. sıradaydı. İzmir BŞB ilk yarının son dört maçın üçünü kazanmıştı. Karşıyaka ilk yarının son dört maçın, dördünü de kazanmıştı. İzmir BŞB ve Karşıyaka, her iki takımda ilk yarıyı form grafiği yükselerek tamamlamışlardı.
İzmir Büyükşehir Belediyespor;
İzmir BŞB, ilk yarının ilk maçında 3-1 yenildiği, Karşıyaka’yı evinde kolay geçti. Grubun en çok sayı üreten ve rakibe en çok sayı veren takımı. 5 maç 3-2’lik skorla sonuçlandı. Lige ilk dört maçını kaybederek başladılar. Aslında çok kötü oynamıyorlardı. Takımın aksayan bir yanını rakip takım çözüyordu, oradan sayı üretiyordu. Sonra takım bütüncül voleybol oynamaya başladı. Yani takımın tüm bölgeleri eşit ve uyum içinde oynamaya başladı.
İzmir BŞB’yi bu maça kadar yedi kez canlı izledim. Her defasında şunu yazdım, her maçta üstüne koyarak ilerliyor, eksikliklerini tamamlıyorlardı. Özellikle ilk haftalarda orta oyuncular oyuna giremiyor veya monte edilemiyordu. Geri savunma çok iyi değildi. Ancak, daha ilk haftalardan itibaren hücum ederek oynama özelliğini ortaya koymuşlardı.
İzmir BŞB, adeta bir makine düzeninde oynadı. Tüm mevkiler, üzerine düşen görevi yaptı. Hiç bir bölge ve hiç bir oyuncu aksamadı. Aslında kaybettikleri ilk sette de iyi oynamışlardı. Basit hatalar ve şanssız verilen sayılarla ilk seti rakibe verdiler. İlk yarıda üstüne koyarak ilerleme gösterdiği oyun düzeninden hiçbir eksiklik ve düşme yaşamadan bu maçı oynadılar. Devre arasını iyi değerlendirmişler.
Arkaya düşen toplarda liberoları Ayça KARAKAÇ ve Aleyna KARAKLARLI iyi manşet aldılar. Arka bölgede oynayan oyuncular, manşet katkısı yapınca, pasöre iyi top gitti. Pasör Tülay ÖNER, smaçörlere çok iyi hücum yaptırdı. Biraz düzensiz gelen topları, kişisel beceriyle düzeltip, smaçörlerin sayı üretmesini sağladı. Deniz ÜSTÜNSOY, özellikle 4 numaran yaptığı çapraz hücumlarla rakip takımın geri savunmasını bozdu. Topu bloklardan kaçırıp, çapraza vurunca, rakip takımın arka bölgesi hazırlıksız yakalandı. Pasör çaprazı Dilara YERGÜN, açık topları çok akıllıca kullandı. 2 numaradan yaptığı ataklarla rakip blokunu dağıttı veya topu bloktan sektirdi ve rakibin savunma düzenini bozdu. Ortadan Aleyna VENCE, hücuma çok katkı yaptı. Tek ayak vuruşları ve plase dokunuşlarla sayı aldı. İzmir BŞB, hücumlarını genellikle rakip takımın arka bölgesine yaptı. Rakip takımın arka savunması çok zaaf verince buradan çok sayı ürettiler.
Voleybolda, ne oynarsan oyna, rakibi kollamazsan işin kolaylaşmaz. Yani iki oynarsan, bir de rakibin eksik veya hatalı yönlerini çözeceksin. Çok iyi olmak yetmiyor, rakibi iyi okumak da çok önemli. İzmir BŞB, bu maçta rakibin arka bölgesinin oyuna giremediğini gördü, o bölgeye sürekli top attı. Rakip manşet alamayınca ve birazda hızlı oynayınca sayı ürettiler. İzmir BŞB’de tüm oyuncular takım ruhu içinde oynadılar. Yardımlaşma ve işbirliği içindeydiler. Topu iyi takip ettiler. Topu etkili kulandılar. Çok haklı bir galibiyet aldılar.
Karşıyaka’ya gelince;
İlk yarının sonlarına doğru iyi bir çıkış yakalamışlardı. İçeride dışarıda kazanarak ilk yarıyı tamamladılar. İçeride hiç kaybetmediler. Dışarıda artık maç kazanmaya başlamışlardı. Play-of hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyorlardı.
Karşıyaka, bu maçla birlikte yedi deplasmanın beşinde ilk setleri kazanan taraf. İlk seti alamadığı iki maçtan Sarıyer maçında ikinci seti öndeyken kaybetti, Edremit maçında, ikinci setten sonraki setleri kazandı. Ligin başından bu yana öne sürdüğüm tezimi bir kez daha tekrarlıyorum. Karşıyaka, deplasmanlarda maça iyi başlıyor, sonra oyundan düşüyor, takım demoralize oluyor. Ancak rakibin demoralize olduğu iki deplasman maçını kazandılar. Anadolu Üniversitesi ve Edremit maçını.
Birde bir özellikleri daha var. Karşıyaka, senkronize bir takım. Nedir bu diyeceksiniz. Takım oyuncularının ya hepsi çok iyi oynuyor, ya da hepsi kötü oynuyor. Birleşik kaplar kuralı gibi. Oyuncular birbirlerinden çok etkileniyor. Oynarsa hep beraber, oyundan düşerlerse hep beraber düşüyorlar.
Maça gelince; Bir kere, iyi oynayıp da kaybetmediler. Takım oynuyor, uğraşıyor ve çaba gösteriyor, ancak etkili olamıyor. Karşıyaka’yı yıllardır izlerim, oyuncuların tek tek özelliklerini de iyi bilirim. Karşıyaka’yı hiç bu kadar geri savunmasının kötü olduğunu görmedim. Rakibin arkaya attığı her top ya sayı oldu, ya da manşeti aldılar pasöre iyi top atamadılar. Karşıyaka’da manşet alacak oyuncu mu yok? Olmaz mı, çok iyi manşet alan Simay, Ezgi, Buket var. Ancak bu maçta alamadılar. Hücum oyuncuları fark yaratamadılar. Orta oyuncularda iyi yer tutamadı, rakip hızlı oynayınca blok yapmada geciktiler. Çünkü arkadan top zor karşılandı, topa ayar verene kadar takımın tüm bölgesi sürekli hareket halindeydi. Bu hareketliliğin ardından oyuncu yerine yerleşene kadar, rakip hızlı hücum edince orta oyuncular iyi yer tutamadı. File önüne iyi top gelmeyince atak da yapamadılar.
İki İzmir takımlarının maçında, ilk maçı kaybeden İzmir BŞB rövanşını aldı.
Atila İNCE