Filenin Sultanları’na Şahsî Bir Teşekkür
Filenin Sultanları’na Şahsî Bir Teşekkür
Birisi size bir şey verdiğinde teşekkür edersiniz, sizin için bir şey yaptığında teşekkür edersiniz… Bazen bunu âdetten yaparsınız… “Teşekkür ederim” dersiniz ve bir nezaket kuralını yerine getirmiş olursunuz. Evet, elbette zihnen bunun bir nezaket kuralından öte olduğunu bilirsiniz. Evet, bilirsiniz ki teşekkür ederken, sizin için yapılmak zorunda olmayan bir şey için karşı tarafa teşekkür ediyorsunuzdur. Ya da zaten almaya hakkınız olan bir hizmeti alırsınız ama teşekkürü de esirgemezsiniz. Çünkü teşekkür, bir yandan teşekkürdür, bir yandan şükürdür.
Yaz aylarını tamamlayıp sonbahara girdiğimiz şu günlerde, biz tatillerimizi yaparken onlarca maç yaparak üç kıtada üç kupa kaldıran Filenin Sultanları’na gözlerim yaşararak teşekkür ediyorum. Bu, onların bizi güçlendiren varlıklarına bir teşekkür…
Onlarla öyle bir bütünleştik ki, gecemiz gündüzümüz onlarla geçti; onların başarılarına şahit olarak, bu başarıları kutlayarak, yeni başarıları hayal ederek, gelecek için umutlanarak, günlük hayatın getirdiği sıkıntılara karşı nefes almamızı sağlayan bu kadınlardan ilham alarak, güçlükler karşısında hep birlikte elele verip nasıl mücadele etmemiz gerektiğini bir kez daha öğrenerek, idrak ederek… Koca yazı siz çalışarak, bizim coşkumuz ve heyecanımız için mesai yaparak geçirdiniz; biz de sizleri seyrettik, alkışladık ve umuyoruz ki öğrendik.
Sizlere gözlerim yaşararak kendi adıma ve mensubu olduğum Türk halkı adına teşekkür ediyorum. Hakkınız helal edin. Umuyoruz ki her birimiz, sizin çalışma ve başarma azminizden ve başarınızın asıl temelini oluşturan birlik, beraberlik ve dostluğunuzdan ilham alırız.
Sonbahar başlıyor, okullar açıldı. Üniversitelerin de eli kulağında… Biz de mesaiye dönmek üzereyiz. Yeni dönem, beni bekliyor. Evimi taşıyacağım. İşim çok. Ama içimde bir tamamlanmışlık duygusu… Bir kuvvet hareketi… Bunda sizin de payınız var kızlar! Bunda sizden de bir esinti var.
Sağ olun, var olun, hep olun!