Guidetti ve Kaplanları
HER branşta en fazla değer verilen organizasyonun Olimpiyat olması gerekir. Yaş limiti olması nedeniyle Olimpiyatlarda futbol vasat geçer. NBA’den gelmeyen oyuncular nedeniyle basketbolda da ilgi düşebilir. Ancak; Olimpiyat, voleybol dünyasının tartışmasız en değer verdiği organizasyondur. Türk kadın voleybolu da, her zaman Olimpiyatlarda olmayı hak ediyor!
Brezilyalı Motta’nın çalıştırdığı milli takımımız 2012’de ilk kez Olimpiyatlarda yer aldı. Londra’da grubumuzda dördüncü olsak belki şampiyon olacaktık. Grubumuzun dördüncüsü Brezilya altın madalyaya ulaştı. Koçumuz da çok başarılı idi, takımımız da. Rio 2016, federasyonumuzun Ferhat Akbaş ısrarı ile kaçan bir Olimpiyat oldu. Ülkemizde düzenlenen kıta elemesinde, grubumuzda Hollanda’ya, yarı finalde Rusya’ya ve üçüncülük maçında İtalya’ya kaybettik. Elemelerin lideri doğrudan Rio’ya giderken, ikinci ve üçüncü çok kolay geçecekleri Dünya Elemesine gidiyordu. Nitekim; Rusya lider olarak, İtalya ve Hollanda da Dünya Elemesini ilk iki sırada bitirerek Rio’ya gitti.
2020 Olimpiyat kıta elemesini büyük bir başarı ile tamamladık. Guidetti, milli takımın başına geçtiğinden beri başarı ile takımımızı yönetiyor. Kadromuzda 2012’de Olimpiyatlara katılan ve 2016’da elemeyi geçemeyen kadrodan sadece iki oyuncumuz var; Eda ve Naz. Bu iki tecrübeli oyuncumuz da takımımıza hala önemli katkılar veriyor. Takımın tamamına yakını yeni oyunculardan oluşuyor. Guidetti’nin takımın başına geçmesiyle milli takıma alınan Cansu ve Zehra, tercihin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Her maçta farklı bir smaçörümüz parlıyor; Hande, Meliha, Fatma ya da Şeyma. Bazen de, Apeldoorn’da katkı veren tek pasör çaprazımız Meryem, Polonya ile oynanan yarı finalde parladığı gibi. Hollanda’da aksadığı anlarda bile, yedeksiz tüm maçları çıkaran Simge de karınca gibi çok çalışkan. Hollanda’daki Olimpiyat elemesi takımlar için olduğu kadar oyuncular için de bir eleme olmalı. Tokyo’da milli takımda yer alacak 10 oyuncu belli oldu. Elemede milli takıma katkı vermeyen diğer oyuncuların yeri doldurulmalı. Özellikle bir alt yaş oyuncusunu parlatarak o oyuncunun geleceğini yok etmeyelim. Ebrar’ın Olimpiyat kadrosunda yer almasının ne milli takıma ne kendisine yararı olmaz!
2015’te ikinci olduğumuz 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda Hande iki Çinli voleybolcudan sonra en iyi smaçördü. O kadro, 2020’de Olimpiyat’a gideceğimizi müjdeliyordu. Turnuvanın en iyi orta oyuncusu Kübra, en iyi pasörü Çağla, en iyi liberosu Gizem ve üçüncü iyi savunmacısı Meliha idi. Bu en iyilerden üçü bugün milli takımda yok. 2011’de Dünya Yıldızlar Şampiyonası’nda şampiyon olurken turnuvanın en iyi servis atan oyuncusu Damla idi, en iyi liberosu da Dilara. Bu Dünya Şampiyonalarında en iyiler arasında yer alan diğer ülke sporcuları bugün milli takımlarındayken, bize Dünya Şampiyonluğu ve ikinciliği kazandırırken en iyiler arasına giren sporcularımız bugün niye milli takımda yok? Bu soruya yanıt bulmak gerekir. Dünya ve Avrupa voleybolunda başarılı kulüplerimiz, bu yıldızlarımızdan bazılarını ligimizde ne oynatıyor, ne de oynaması için başka kulüplere gitmesine izin veriyor. Sonuç olarak gençlerimizi kaybediyoruz.
UNUTULMAZ İKİ MAÇ
Hollanda’daki elemede müthiş direnç gösterdik. 3-2 kazandığımız iki maç; gruptan çıkmamızı sağlayan Belçika maçı ve Polonya ile oynadığımız yarı final maçı; voleybolumuzun unutulmazları arasına girdi. Birçok oyuncumuzun gayreti unutulmazdı. Olimpiyatı hak ettiklerini kanıtladılar. Turnuvanın açılış ve kapanış maçını Almanya ile oynadık. Almanlar turnuva ülkesi olarak bilinir. Bu sefer turnuva ülkesi biz olduk. Açılıştaki Almanya yenilgisi ile Hollanda ile maç yapmadan turnuvayı kapatırken, kapanıştaki Almanya galibiyeti ile biletimizi kaptık. Turnuvanın en iyi seyircisi yine Polonyalılardı. Özellikle bizimle oynadıkları yarı final maçında, her servisimiz ve kritik toplarımızda salon yıkılıyordu. Seyircimiz fazlaydı ama Polonyalıların yarısı kadar oyuna etkili olamadık. Voleybolumuz şifresiz kanallarda yayımlanmayı hak ediyor. Bu başarıların karşılığı televizyon kanallarında yer buldukça, seyircimiz de Polonyalılar gibi takımımıza destek verecektir.
OYUNU ‘MERYEM BOZ’DU
Hollandalıların kendileri için hazırladığı haksız statüye rağmen Olimpiyat biletini biz aldık. CEV bu statüden utanmalı. Grup maçlarını öğlen 13.00’de oynadık. Yarı final gece yarısı bitti. Aynı gün içinde bize hem yarı final hem final oynattılar. Güç oyunu bozar! Yarı finalde “Meryem Boz” dedik, ve oyunu Meryem bozdu. Finalde oyuncularımızda hiçbir yorgunluk izi yoktu; azim vardı. Bu azmin kaynağı da, finalden sonra takımımızın otele girerken söylediği 10’uncu Yıl Marşı’ndaydı: “Gideceğimiz yolu Gazimiz gösteriyor!”
Ev sahibi Japonya ile beraber Kıtalararası Olimpiyat Elemesinde gruplarını birinci bitiren Çin, ABD, Brezilya, Rusya, Sırbistan ve İtalya Olimpiyat’a katılmaya hak kazanmıştı. Geçtiğimiz hafta kıta elemelerinden Güney Kore, Arjantin, Dominik Cumhuriyeti ve Kenya da Tokyo biletini aldı. Türk kadının gücünü tüm dünyaya kanıtlayan voleybolcularımız Tokyo’dan da madalya ile dönerek yine bir ilki başaracak!