Bahar Toksoy Guidetti ve Giovanni Guidetti artık ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucuları’
UNDP Türkiye, Milli Voleybolcu Bahar Toksoy Guidetti ile Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü Giovanni Guidetti’yi ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucuları’ ilan etti.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Türkiye temsilciliği, dünyayı ve insanlığı etkileyen önemli konu başlıklarında bireyleri ve kurumları eyleme teşvik etmek amacıyla, 17 maddeden oluşan ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın savunuculuğunu üstlenmeleri için toplumda başarılarıyla öne çıkan isimlerle işbirliğine gidiyor.
UNDP Türkiye, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın beşincisi olan ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin savunuculuğu için kadın voleybol dünyasından yıldız isimler belirledi. Sporculuk kariyerlerindeki başarılarla birlikte kız çocuklarının eğitimi için Türkiye’nin en dezavantajlı bölgelerinde sosyal fayda çabalarını sürdüren Milli Voleybolcu Bahar Toksoy Guidetti ile eşi Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü Giovanni Guidetti, basın mensuplarının katılımıyla Zoom uygulaması üzerinden düzenlenen çevrim içi törende, ‘UNDP Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucuları’ olarak atandı.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ile Bahar Toksoy Guidetti ve Giovanni Guidetti’nin katıldığı basın toplantısı, UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi Mert Fırat’ın sunuculuğunda gerçekleştirildi.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi: “Bahar Toksoy Guidetti ve Giovanni Guidetti’yi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucuları ilan etmekten mutluluk duyarım. Hepiniz Guidetti ailesini başarılı voleybol kariyerleri ile tanıyorsunuz. Ancak bizim kendilerini Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucularımız olarak seçmemizin nedeni, spor yoluyla kadınların güçlenmesi için yaptıkları çalışmalar ve yeteneklerini Türkiye’nin dört bir yanındaki kız çocuklarına fayda sağlamak için kullanma konusunda gösterdikleri çabalarla dolu yaşam hikayeleridir. Eminim ki, Guidetti ailesi ve UNDP birlikte ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın, ve özellikle de 5’inci Amaç olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin tanıtımına büyük katkı sağlayacak. UNDP bu atamalar ile tüm yerel, bölgesel ve küresel ortaklarını, toplumun her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmek ve ‘2030 Gündemi’ne ulaşılması yolunda daha fazla ilerleme kaydetmek için harekete geçirmeyi amaçlıyor.”
A Milli Kadın Voleybol Takımı Baş Antrenörü Giovanni Guidetti: “Spor, kızları güçlendirmek için büyük bir potansiyele sahiptir. Spor sayesinde kadınlar, zayıf veya aciz oldukları yönündeki yanlış algıya meydan okurlar. Ne yazık ki, genç kızların dünyada spora eşit erişiminde sınırlamalar bulunuyor. Görünen ve görünmeyen çeşitli engeller var. Kızlar aile üyeleri ve çevrelerinden, sporun kızlar için değil, erkekler için olduğunu ifade eden çeşitli mesajlar alıyor. Voleybol, sporda cinsiyet ayrımcılığı olmadığında kadınların tam potansiyel gösterebileceğine dair harika bir örnektir. Voleybol kadınlar için en iyi ücreti sağlayan disiplinlerden biri olduğu için şanslıyım ve kadınların büyümesini desteklemek için kurulmuş bir kulübün gururlu bir üyesiyim. Ancak, kızların spora katılımı için kilit faktörlerden biri kadın antrenörlerdir, fakat voleybolda bile yeterli sayıda kadın baş antrenör yoktur. Yaşadığımız dünya bu. Yaptığınız her şey fark yaratabilir. Küçük bir grup düşünceli, motive olmuş bireyin dünyayı değiştirebileceğinden asla şüphe etmeyin. Birleşmiş Milletler tarafından takdir edilen Yarının Sultanları projesine bu inançla başladık. Şimdi ise Toplumsal Cinsiyet Eşitliği savunucusu olmaktan onur duyuyorum ve voleybolda kızların önündeki tüm engelleri yıkmak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.”
Milli Voleybolcu Bahar Toksoy Guidetti: “Bundan 2 sene önce, Bitlis’te 15-16 yaşlarındaki kız çocuklarına voleybol öğretmeye gittik. Gün boyunca çok hevesli, çok heyecanlı, çok mutlulardı. Ayrılma vakti geldiğinde, aralarından biri ‘Keşke gelmeseydiniz. Seni tanıyınca senin gibi bir sporcu olmayı çok daha fazla ister oldum. Ama biz voleybol oynamayı bırak sokağa bile çıkamıyoruz ki’ dedi. O an, kız çocuklarının önündeki en büyük engelin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu fark ettim. Onlara ilham vermenin, onlara hayal kurdurmanın, onları cesaretlendirmenin yeterli olmadığını anladım. Her gün küçük de olsa bu uğurda bir şeyler yapmak için çabaladım. Çabalarımdan bir tanesi de kurduğumuz akademi oldu. Küçük ama sürekliliği olan adımların etkisinin tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük olduğunu gördük. Birleşmiş Milletler’in beni Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu olmaya layık görmesi, benim için büyük bir onur. Bu birliktelik sayesinde daha az zamanda, daha çok ve daha güzel işler başaracağız. Buna tüm kalbimle inanıyorum ve elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım.”
Basın toplantısının kaydına bu linkten ulaşılabilir.
