Bir Rüya Takım Meselesi

VakıfBank’ın şampiyonluğu ile biten Play-Off final serisinin hemen ardından bu sene Rüya Takımı (“Dream Team”) seçilmemesi mevzuu çok konuşuldu.
Her sene final serisinin sonunda seçilen ve kupa töreni sırasında ilan edilen Rüya Takımı, bu sene neden seçilmemişti? Açıkçası birkaç gün sosyal medyayı meşgul eden ve çeşitli iddiaların ortaya atılmasına yol açan bu soru, muhatabı olan Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından cevaplanmadı.
Voleybol Aktüel Yayın Yönetmenimiz Savaş Eskigülek’in misafir olduğu Voleybol Magazin platformunun Youtube kanalındaki yayınında Ufuk Soygür’ün federasyon üzerinden öğrendikleri itibariyle bir miktar somut bilgi alabildik. Ancak bu bilgi de, elbette resmî bir bilgi sayılamaz.
Açıkçası ben Rüya Takım’ın seçilmeme sebebi ile bu bağlamda pek de ilgilenmiyorum. Seçilmeme gerekçesi kendi içinde ayrıca değerlendirilecek mühim bir husus. Ayrıca kendi adıma sadece finalistlerin oynadığı maçlardaki oyuncu performansları üzerinden Rüya Takımı seçilmesini pek de anlamlı bulmuyorum. Sonuç olarak koskoca sezon, birçok oyuncunun çok çeşitli şekillerde öne çıkarak kendisinden konuşturduğu uzun ve karmaşık bir süreç. En sonda seçilen Rüya Takımı, bu uzun süreçteki emekleri pek de incelikli bir şekilde yansıtmıyor. Ancak kulüpleri, oyuncuları, taraftarları ve basını ilgilendiren Rüya Rakımı seçilmesi uygulamasının neden bu sezon olmayacağı, mâkul bir süre önce bizzat federasyon tarafından doğru ve uygun iletişim yolları kullanılarak duyurulamaz ve gerekçesi açıklanamaz mıydı diye de düşünmeden edemiyorum. Daha önceden bir açıklama yapılması çeşitli sebeplerle mümkün olmadıysa da bu uygulamanın durdurulma gerekçesini belirtmenin yine federasyona düşeceğine dair güçlü bir kanaat taşıdığımı da belirtmek istiyorum.
Herkes takdir edecektir ki iletişim, son derece hızlı ve yoğun gelişmelerin olduğu çağımızda çok çok önemli. Kurumsal iletişim hususunu da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’de voleybol gittikçe daha fazla ilgi görürken, yukarıda söz konusu edilen konu ve benzerlerinin kamuoyunun dikkatinden kaçmayacağı, üzerine pek çok şey söylenip tartışma konusu edileceği ve doğru-yanlış birçok tahminde bulunulacağı açık. Türkiye Voleybol Federasyonu, kanaatime göre, kamuoyuna yansıyan yüzü itibariyle kurumsal iletişim meselesini biraz daha fazla işlevsel ve görünür kılmaya ihtiyaç duyuyor. Bunu voleybolla ilgilenen ve haberleri yakından takip etmeye çalışan ortalama bir vatandaş olarak belirtiyorum. Voleybol ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden bir kişi olarak ben federasyon tarafından yapılan herhangi bir açıklamaya rastlamadım ama sosyal medyada birçok tahmin, yorum ve görüş okudum. Şimdi soruyorum: İşin aslını bana açıklayacak olan federasyon dururken neden içlerinde asıl kimliklerini bile bilmediğim birçok hesabın bulunduğu sosyal medya kullanıcılarının yorumlarına ve etkisine bu kadar maruz kalayım ki?
Algıların iletişim kanalları ve yoğun baskı yaratan sosyal medya aracılığıyla yönetildiği günümüzde voleybol ülkesi olduğumuz iddiasını destekleyecek bileşenlerden birisinin de ülkemizde voleybolun birinci sorumlusu Türkiye Voleybol Federasyonu’nun doğru ve etkili kurumsal iletişimi olması gerektiği açıktır. Bu işin başarıyla yürütülmesini sağlayacak tecrübe ve altyapının da bu kuruluşumuzda olduğuna hiç şüphe yok.x