Ege Derbisini Göztepe Kazandı
Merhaba Voleybol Aktüel Takipçileri;
Göztepe – Karşıyaka maçı İzmir’de Alsancak Atatürk Spor Salonu’nda oynandı.
Salonda yaklaşık bin beş yüz Göztepe taraftar,ı başhakemin arkasındaki tribünde yer aldı. İki yüz elli Karşıyaka taraftarı protokol tribünün solunda kendilerine ayrılan yerde yer aldılar.
Salonun dışında çok üst düzey güvenlik önlemleri vardı. Güvenlik kuvvetleri taraftarların salona alınmasından ve salonu terk etmesine kadar büyük bir titizlik gösterdi ve olağanüstü çaba harcadı. Göztepe ve Karşıyaka, bir asıra yakın rekabet içinde olan iki güzide kulüp.
Göztepe taraftarı oyuncuların ısınmak için sahaya çıktıkları andan birinci setin sonlarına kadar hiç susmadan takımları lehine tezahüratta bulundular.
Karşıyakalı iki yüz elli taraftar da hiç susmadan takımlarını desteklediler.
Göztepe; Aylin Yalaz, Selcan Partal, Aleyna Başak, Melis Katipoğlu, Gizem Bayraktar, Cansu Hoag, (Nehir Kurtulan – L) altısıyla başladı.
Karşıyaka; Ayşegül Girgin, Simay Akdağ, Yaren Işık, Liray Akpınar, Buket Yılmaz, Ece Kozdere, (Lara Uyar – L) altılısıyla başladı.
Maça öncesinden her iki takımında ikişer kez galibiyetleri vardı. Puan sıralamasında ortalarda yer alıyorlardı.
Birinci set; Her iki takımda birbirinin kopyasıydı. Başa baş bir mücadele şeklinde geçti. Servis hatası ve blok hataları yaptılar. Arka savunmada yetersiz kaldılar.
Göztepe, sete iyi başladı. 5-1 öne geçti. Bu skor üstünlüğü azalarak teknik molaya kadar sürdü. Blok savunma yaparken zamanlama hatasına düştükleri oldu. Melis Katipoğlu çok etkili oynadı. Dört numaradan vurduğu toplarla, rakibin savunma dengesini bozdu.
Karşıyaka, sete iyi başlamadı. Sonradan oyunda denge kurdu. Arka savunması çok hata yaptı. Yaren Işık, etkili servisleri ve ortadan tek ayak vuruşlarıyla takımına sayı kazandırdı.
14.30’da başlayan maç, sahaya iki kez yabancı madde atıldığı için kısa süreli durdu ve anons yapıldı. Karşıyaka 25-24 öndeyken saat 15.05’de sahaya üçüncü kez yabancı madde atıldığından başhakem oyunu durdurdu. Hakem ve gözlemciler toplantı odasına geçtiler. Her iki takımın taraftarlarının salonu boşaltması istendi. Oyun tamı tamına üç saat elli dakika durdu. 18.55’de birinci set kaldığı yerden devam etti.
Karşıyaka seti 26-24 alarak maçı 1-0 yaptı.
İkinci set; Bu sette, birinci sette olduğu gibi karşılıklı hatalarla ve smaç sayılarla teknik molaya başa baş gelindi.
Göztepe teknik moladan sonra oyundan düştü. arkaya atılan toplarda çok zorlandı ve iyi manşet alamadı. Smaçörler çok fazla köşeye kaçtıklarından, rakip oyuncular blok yaparak görüş alanını kapattılar. Setin başlarında Melis Katipoğlu’nun dört numaradan ve geriden etkili hücum etti.
Karşıyaka teknik moladan sonra daha atak bir oyun sergiledi. Birinci setin ortalarından itibaren oyuna giren Aleyna Temizler’in etkili iki numara vuruşları… Simay Akdağ’ın dört numaradan topu öldürüşü… Özellikle bu sette Ayşegül, smaçörleri ve orta oyuncuları hücumda iyi kullandı. Aleyna Temizler ile Yaren IŞIK sağ köşeden üç kez ikili blok yaparak, takımına blok sayısı kazandırdılar. Daha istekli ve organize oynayan Karşıyaka seti 25-18 kazanarak durumu 2-0 yaptı.
Üçüncü set; Bu set çok ilginç bir set oldu. Oyunun bazı bölümlerinde Göztepe var, bazı bölümlerinde Karşıyaka var. Set, her iki takım arasında gidip geldi.
Göztepe bu sete fırtına gibi başladı. Orta oyuncuları ve öndeki oyuncular iyi blok yapmaya başladılar. Pasör Cansu Hoag, iyi top almaya başladı ve takım arkadaşlarını iyi pas dağıttı. Göztepe 9-2 öne geçti. Aradaki fark kapansa da teknik molaya 12-10 önde girdiler. 20’li sayılara kadar başa baş bir mücadele ile geçti.
Karşıyaka, Buket Yılmaz ve Simay Akdağ’ın dört numaradan çapraza vurduğu toplar sayı oldu. Ortadan ikili bloklarla topu yumuşattılar. Blok sayısı kazandılar. Oyunu iyi takip eden ve dikkatli oynayan Karşıyaka 23-19 öne geçti.
Setlerde Karşıyaka 2-0 önde iken, üçüncü sette Karşıyaka dört sayılık fark ve setin bitmesine iki sayı kalmıştı. Maçı 3-0 bitirmeye ramak kalmıştı. Karşıyaka neredeyse 3-0 kazanacağı maçın üçüncü setinde art arda hatalar yapmaya başladı.
Göztepe’nin umudunu yitirmeyişi, son topa kadar mücadele azmi ve oyun konsantrasyonunu kaybetmeyişi bu seti kazanmasını sağladı. 23-19 yenik durumda iken, kendisi 7 sayı aldı, rakibe 2 sayı kaptırdı. Seti 26-24 alarak maçı 2-1’e getirdi.
Dördüncü set; Setin ortalarına kadar başa baş bir mücadele ve sonra Göztepe’nin üstünlüğü ele geçirdiği ve setin sonuna kadar da bu üstünlüğünü sürdürdüğü bir set oldu.
Göztepe bu sette, rakibi blokla durdurup, blok sayısı almaya başladılar. Smaçör Melis Katipoğlu ve orta oyuncu Gizem Bayraktar ikili bloklarıyla Göztepe’nin üstün olduğu zamanlarda oyuna damgasını vurdular. Rakibi hataya zorladılar. Özellikle bu sette etkili servis attılar. Rakibin arka savunmayı çok zora soktular. 14-12 önde iken, yakaladıkları altı sayılık seriyle durumu 20-12 yaptılar. Seti de 25-16 alarak durumu eşitlediler. Maç 2-2 oldu.
Karşıyaka, setin başında topa vuran smaçörlerin etkili vuruşları sayı getirdi. Liray Alpınar, topu bloktan kaçırarak çapraza vurdu. Durum 14-12 başa baş bir mücadele içinde geçerken Karşıyaka oyundan düştü ve çok hata yapmaya başladı. Rakibin etkili smaçlarını almakta zorlandı. Arka savunma çok yetersiz kaldı. Daha önceden de yazmıştım, Karşıyaka, oyunun bazı bölümlerinde çok etkili oynarken, bazı bölümlerinde oyundan düşüyor demiştim. İşte bu sette böyle oldu. 14-12’den sonra rakibe altı sayı verince durum 20-12 oldu ve seti kurtarmak zora girdi.
Beşinci set; Karşılıklı sayılar ve hatalarla başlayan ve devam eden bir set oldu. Saha değişimine 8-7 önde giren Göztepe, setin sonuna kadar skor avantajını korudu. Her iki takımın oyuncuları maçın uzamasıyla yorulmuşlardı. Karşıyaka için, maçın 2-0’dan 2-2’ye gelmesiyle iyice demoralize oldular.
Göztepe karar setinde daha az hata yapan ve daha atak oynayan takım olduğundan bu seti 15-13 alarak müthiş bir geri dönüşe imza attı.
Bu maçın Göztepe için 2-0’dan geri dönüş yaparak 3-2 kazanılmasında İlker Hoca’nın büyük katkısı var. Kaybettiği ilk iki sette, oyuncusuna olan güvenini hiç yitirmedi. Oyuncularının mücadele azmini kaybettirmediği gibi, onlara teknik ve psikolojik destek sağlayarak kazanmaya olan inançlarını pekiştirdi.
Şunu her zaman yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim, oyuncu hata yaptığında antrenör tarafından “olumsuz dış motivasyon” yapılmasının hiçbir yararı olmadığı gibi, oyuncuda başarısızlık kaygısı ve maç sonu korkusu oluşur. Bu durumda kaygı ve korku içinde olan oyuncu, oyundan düşer.
Ankara’da CEV Avrupa Şampiyonasını izledim. Takımlarını final oynatan Zoran Terziç ile Giovanni Guidetti oyuncusuna bağırıp çağırmıyor. Bağırıp çağırmak iyi bir şey olsa Terziç ile Guidetti yapardı. Dünya’nın belki de en iyi smaçörü Mihajloviç, servisleri ve smaçları bir maçta kaç kez fileye taktı. Ama Terziç hiç bağırıp çağırmadı.
Bu maçta İlker Hoca, oyuncusuna bağırıp çağırmadı, oyuncusunu demoralize etmedi. Takımını; teknik, taktik, stratejik ve psikolojik faktörlerin içinde olduğu bütüncül bir yaklaşımla yönetti. İlk iki seti kaybeden bir antrenör olarak sabırlı, metanetli ve moralini kaybetmeden oyunu yönetti. Bana göre, maçın 2-0’dan 3-2’ye getirilmesinde, İlker Hoca’nın telaşa kapılmadan, oyuncunun oyun içinde özgün ve özerkliğine saygı duyarak, maç esnasında gelişimini de önemseyerek bir strateji izlemesinin büyük katkısının olduğuna inanıyorum.
Bakın bir şey daha yazayım şuraya; voleybolcuların çoğunluğu “Y” kuşağı insanı. Bunlar, öyle kızıp bağırıp çağırmayı kabullenmezler. Antrenörün öfkeli ve kızgınlık içindeki istekleri karşısında mantıksal çevirmeyi yapamıyorlar veya yapmıyorlar. Bana bağırdın, ama neden..! Oysa, ikimizde kaybediyoruz, ya sana kim bağıracak, diyor. Bu kuşak insanın temel özelliği adalet duygusu. Antrenörün tepkisi, adaletli, eşitlikçi ve hakkaniyetten uzak ise, hiç aldırış bile etmiyor.
Yani “Y” kuşağı oyuncularına, bundan elli yıl önceki geleneksel antrenör oyuncu iletişim tarzıyla iletişim kurulursa hiç fayda etmez. Yeni köye eski adet, hiç uymaz.
Psikoloji deyip gelip geçmeyin.
Sevgili okurlar siz şunu biliyor muydunuz?
İnsan duygularıyla iletişime geçiyor, duygularıyla karar veriyor ve duygularıyla yaşıyor.
Duygularını tahrip ettiğiniz ve tahriş ettiğiniz insanın sağlıklı iletişim sürdürmesi ve karar alması git gide zorlaşır.
Günümüzde;
Harp bile psikoloji ile kazanılıyor..!
Para bile psikoloji ile kazanılıyor..!
O halde insan da psikoloji ile yönetiliyor..!
Bu hafta sonu İzmir’de güzel bir derbi izledik. Her iki takımda canla başla mücadele ettiler. Oyun karşılıklı ataklarla ve estetik oyun kurgusuyla geçti. Her iki takımda oyunu güzelleştirmeye uğraştılar. Spor bu, kazanmakta var, kaybetmekte var.
Her iki İzmir takımına bundan sonraki maçlarda başarılar diliyorum.
Atila İNCE