Marketing Türkiye: ‘Kadın voleybolu ve kadın voleybolcular yükselişte’
Sportif danışmanlık alanında 15. yılını dolduran Shining Stars pek çok sporcu ile markayı buluşturuyor. Şu anda 75 kadın voleybolcuya hizmet verdiklerini söyleyen Shining Stars Genel Müdürü Tunç Afşar, “Socialsport oluşumu ile de kadın voleybolcularımızın reklam, sponsorluk ve sosyal medya yönetimlerinin profesyonel olarak yapılmasını sağlıyoruz” diyor.
Size Shining Stars’tan bahseder misiniz?
Shining Stars 2005 yılında kuruldu. Bu sene 15. kuruluş yılımız. Ana konusu sportif danışmanlık. Yoğunluk kadın voleybolu ve futbol üzerine. Türkiye’nin ilk FIVB (Uluslararası Voleybol Federasyonu) lisanslı menajerlik ajansıyız. Bünyemizde yaklaşık 75 kadın voleybolcuya hizmet veriyoruz. Bunlar Türkiye, İtalya, Japonya, Brezilya, Kore ve Almanya gibi önemli liglerde oynuyorlar. Sporcularımızın yüzde 80’i yerli oyuncular diğerleri farklı uluslardan.
Socialsport nasıl doğdu?
Kadın voleybolcularımızın menajerlik işlerinin yanı sıra reklam, sponsorluk ve sosyal medya yönetimlerinin profesyonel olarak yapılmasını istedik. Shining Stars sporcuların transferleri, saha içi ve saha dışı işleri ile meşgul olurken, Socialsport reklam, sponsorluk ve sosyal medya yönetimlerinden sorumlu.
İlk projesi neydi?
İlk projemizi sevgili Bahar Toksoy Guidetti ile 2 sene evvel gerçekleştirdik. Doğum sonrası voleybola dönüş sürecini #bahargeliyor hashtagi ile hikaye haline getirdik. Bu hikayenin sponsorları Mizuno ve Hasanbey.com idi. Ülkemizde influencer marketingin sportif alanda ilk örneklerinden biridir. Ve çok güzel geri dönüşler aldık.
Diğer yapılmış projelerinizden de bahseder misiniz?
Vestel’in Türk voleyboluna girişinden sonra birçok firma onu takip etti. Barilla, Trendyol o dönemden ilk aklıma gelen isimler. Vestel ile çok güzel işler gerçekleştirdik, Neslihan Demir Güler, Gözde Kırdar gibi idol oyuncular dünya kulüpler şampiyonasında Filipinler’de sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yaptı. Sırf yerli oyuncular ile sınırlı kalınmadı, Tijana Boskovic, Zhu Thing gibi dünyaca meşhur oyuncularda Vestel paylaşımları yaptı. Vestel ulusal lige sponsor olmuştu ama bu kampanya ile globalde çok ses getirdi. Ayrıca yeni ürünlerini de voleybolcuların sosyal medya hesaplarından paylaştırdık. Özellikle Vestel saç kurutma makinesi, malum sporcuların maç ve antrenman sonrası duştan çıkınca en önemli ihtiyacı saç kurutma makinesi, keyifli bir kampanya oldu.
Neslihan Demir Güleri de çok başarılı kampanyalarda görüyoruz…
Neslihan ülkemizde kadın voleybolu denince akla ilk gelen, herkes tarafından büyük saygı gören, olimpiyatlarda bayrağımızı taşımız çok özel bir sporcu. Güçlü kadın sembolü. Hele ki ülkemizde hâlâ kadına şiddeti, eşitsizliği konuşurken kadın voleybolcuların başardıkları tüm kadınlara ilham oluyor. Geçtiğimiz yıl Türk voleybolunun destekçileri arasına katılan Axa Sigorta, şirket içi bayi toplantılarında Neslihan’ı kullandı. Birçok firma özellikle motivasyon amaçlı şirket içi personel yada bayi buluşmalarında Neslihan’ı kullanıyor. Sahnede doğal bir yeteneği var ve anlattıklarından çok etkileniyorsunuz. Tabii Neslihan’ın bir diğer özelliği de anne olması. Vodafone bu seneki maratonda onun sportif kişiliğini değil anneliğini ön plana çıkardı ve güzel geri dönüş aldı.
Annelik demişken, özellikle filenin sultanların önceki jenerasyonunda birçok isim anne oldu, onlarla da çalışıyorsunuz…
Evet, Neslihan’la başlayan annelik Naz Aydemir Akyol, Gözde Kırdar, Nihan Güneyligil, Seda Tokatlıoğlu Aslanyürek, Esra Gümüş Kırıcı ve Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu gibi isimler ile devam etti. Sportif karaktere annelik eklenince gerçekten çok özel bir resim ortaya çıkıyor. Gözde Kırdar ve Naz Aydemir Akyol ile Evybaby bebek bezi projesini gerçekleştirdik. Tecrübeli anne Naz ve yeni anne Gözde arasında güzel bir hikaye oldu. Bu kampanya da voleybol tarihine bir ilk olarak geçti. Çok masum ve saf geri dönüşler aldık.
Filenin Sultanları’nın Tokyo Olimpiyat vizesini almasından sonra kadın voleyboluna ilginin çok arttığını görüyoruz…
Türkiye Voleybol Federasyonu başkanı Akif Üstündağ göreve geldikten sonra ligin marka değeri ve sponsorluklar ile ilgili çok başarılı çalışmalara imza attı. Türk Hava Yolları, Vestel, Acıbadem, P&G (Orkid), Axa Sigorta, Kığılı ve Opet gibi önemli şirketleri voleybolun içine çekti. Başarı da gelince, sponsorlar da yatırımlarının karşılığını aldı. Bu yüzden kadın voleybolu ile ilgili reklam ve sponsorluklarda ciddi artışlar başladı.
Bu süreç size nasıl yansıdı?
Şu anda moda kadın voleybolu ve kadın voleybolcular. Bize de tabii ki olumlu yansıdı. Milli takımda forma giyen oyuncularımızın Cansu Özbay, Kübra Akman, Tuğba Şenoğlu ve Zehra Güneş’in sosyal medya hesaplarına ilgi çok arttı. Teenage kitleye hitap eden oyuncularımız. Zehra Güneş’in Mizuno kampanyası ikinci gün sonunda 50 bin beğeni 25 bin yorum aldı. Olimpiyatlar yaklaşırken bu ilginin çok daha artacağını düşünüyorum.
Sizce hangi markalar kadın voleybolcuları kullanmalı?
Bu sorunun cevabı gerçekten uzun. Kadın voleybolcuları internet fenomeni olarak görmemek lazım. Markanıza katacağı değeri düşünmek lazım. Örneğin, Neslihan olimpiyatlarda bayrak taşımış sembol bir sporcu ama internet fenomenleri gibi milyon takipçisi yok. Markanın geri dönüş olarak ne amaçladığı çok çok önemli. Kadın voleybolcularımız, filenin sultanları toplumumuz tarafından benimsenmiş, Türk kadınının gücünü dünyaya ispat etmiş, yıpranmamış, her biri özel değer isimler. Markaların bunu göz önünde bulundurması lazım.