“Nilüfer Belediyespor’da ‘sezonlar’ erken kapandı…”
Kardeş sitemiz Voleybolun Adresi yazarlarından Engin Aksöz'ün yeni köşe yazısını sizlerle paylaşıyorıuz.
Kardeş sitemiz Voleybolun Adresi yazarlarından Engin Aksöz’ün yeni köşe yazısını sizlerle paylaşıyorıuz.
“Nilüfer Belediyespor’da ‘sezonlar’ erken kapandı…”
Bir önceki sezonu 5. sırada bitirerek şube tarihinin Sultanlar Ligi’ndeki en iyi derecesini elde ediyorsun.
Avrupa Kupaları’na katılmak demek bu sonuç ayni zamanda.
Rakipler diğer organizasyonlara oranla zayıf olsa da sonuç itibariyle CEV Challenge Cup oynamak; büyük bir başarı.
Avrupalı Bursa’nın, Avrupalı konuklarını ağırlamak.
Ne kadar güzel değil mi?
Sevinip, gurur duyduk.
xxx
Buraya kadarı hikayenin gülümseten sayfalarıydı.
O gülümseyen yüzleri somurtan tarafı ise şimdi başlıyor.
Vazgeçtim takviye yapmayı; sadece o başarılı olmuş kadroyu koruyabilmiş olsaydın; en azından çeyrek final, yarı final garantiydi kupada.
Peki sonra neler mi yaptı Nilüferspor Yönetimi ?;
Oturup yaşam sürdürebilmek için büyük sabır gerektiren kasaba takımlarının bile eli yüzü düzgün yerli ve yabancı transferlerle güçlendiği bu süreçte; sen tutup elindekileri satıp, savarak ve doğru dürüst yabancı getirmeden tarihinin en vasat kadrolarından birisiyle hayal kurdurmaya kalktın voleybol severlere!.
Kusura bakmayın ama; hayal kurabilmenin olmazsa olmaz koşulu; büyük düşünmekten geçer.
Hayalini bile kurmaya zamanımız olmadı Nilüfer Belediyespor’la CEV Challenge Cup’ın.
Artık anılarımızda yaşattığımız Bursa BŞB Belediyesporlu bayanların iki kez havaya kaldırdığı o kupanın yanına bile yaklaşamadan daha ikinci turda elenip gitmek; çok acı, çok düşündürücüydü.
Rakip; rakip olsa gam yemezdik.
Karşındaki sıradan bir İspanyol takımı;
Vurup geçmen beklerken; bizi vurdular; geriye de tarifsiz üzüntüsü kaldı.
Şimdi kimler suçlu bu sonuçtan?
‘Ben öyle paralı ve şöhretli yabancı istemem, gençlerle oynasam da bu iş yürür’ dediği iddia edilen antrenör Dehri Can Dehrioğlu‘mu?.
Yoksa hocasını ilk gününden kaliteli yabancılar alınmasına bir türlü ikna edememiş sevgili dost eski şube menaceri Mehmet Başyolcu‘mu?
Hiçbirisi değil.
Direkt konuya giriyorum.
Tek suçlu; Nilüfer ve Belediyesi ve spor kulübü başkanı Turgay Erdem.
‘Paramız yok, idare edin’ söylemiyle tercihini en başta ortaya koyan Erdem‘i anlayamıyorum doğrusu.
Vurursun masaya yumruğunu ‘Bu takım kırk yılda bir Avrupa’ya gidiyor. Gerekirse özveride bulunarak ve olanaklarımız ölçüsünde gereğinin yerine getirerek, Bursalı voleybol severlerin başını öne eğdirmeyiz’ diyerek büyüklüğünü gösterirsin.
Ekonomik krizin arkasına sığınmak en kolay bahaneydi sevgili başkan için; ikide bir bunu gerekçe göstermek inanın kimseyi tatmin etmedi.
O zaman da bize ‘Peki kasabalar nasıl getiriyor o kadar kreatif yabancıları peşi sıra; hiç birisi Nilüfer’le hiç bir şekilde kıyas bile edilemez’ demek düşer.
xxx
Bir ferdi olmaktan gurur duyduğum güzel Nilüfer ilçesinde yüzlerce yerli yabancı kuruluşun fabrikaları harıl harıl mesai yapıyor.
İstemesini bilirseniz; pekala sponsor da olurlar, katkılarını da esirgemezler.
Bana biraz sorumluluk almaktan kaçınıyor olmak gibi geldi bu mazeret.
xxx
‘Cıscıbıldak ortada kalmak‘ diye bir deyim vardır dilimizde.
Nilüferli Sultanların durumu an itibariyle bu yatıştırmaya cuk oturmakta.
Kendi liginde alt sıralardan kurtulmaya çalışırken; (inşallah kümede kalma başarısı gösterirler) CEV Challenge’ de çok erken ve beklenmedik bir şekilde veda edildi.
Bu sonuca üzülen çoktur kuşkusuz.
En başta eski başkan Muhammet Aydın…
Bir de şubenin eski menaceri Mehmet Başyolcu.
Dehrioğlu hocanın da ‘keşke daha iyilerini getirseymişiz’ diye yabancıların performansından duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle yanlış yaptığını kabul ettiğini düşünüyorum.
O Dehrioğlu ki; kulüp tarihinin en çalışkan ve gençlere en önem veren isimlerinden birisi olma gibi ayrıcalığa sahip.
Ne demeli;
Keşke dayatabilseymişsin hocam; keşke elini kolunu bağlatmasaydın katkısı en altlarda dolaşanlara…
xxx
Bizim ligimizde oynayacak olsa; kümede zar zor kalabilecek ‘vasat kere vasat’ İspanyol CV Tenerife en azından voleybolun doğrularını yapmaya çalışan bir takım görüntüsü verdi geride kalan çarşamba akşamı.
Attıkları etkili servislerle rakibinin manşeti bozmalarının; galibiyetlerinde önemli etkisi vardı.
Çok kötü bir gününde olan Nilüferli kızlar; oyunu yumuşatmada başarılı olamayınca, serseri mayın gibi gelen toplar; pasör olmanın sorumluluğu altında fazlasıyla ezilen Çağla Akın’ın işini iyice zorlaştırdı.
Oyunu kuramaz, köşeleri yeterince devreye sokamazsan bu sporda kazanma şansın sıfırdır.
Manşet, dublaj, blok; sert ve öldürücü hücumlar; hiç birisini göremedik bu maçta bizim kızlarımızdan.
Nilüfer’in 4 setlik maçtaki genel görüntü böyleydi.
Dehrioğlu’nun oyun içinde yaptığı pozisyon değişiklikleri de maçı ve turu çevirmeye yetmedi.
Topa vurunca suyunu çıkartacak kalibrede bir smaçör bulunmaması nedeniyle dublaja iyi giren rakibin savunmasının manşetlerinden; karşı tarafa kontra hücumlar olarak döndü.
Jessica Wagner, Paola Martinez, Lisbet Arredondo Cristina Perez Tenerife adına turu getiren performansların sahipleriydi.
xxx
Sakatlıktan yeni kurtulan Bytsenko fizik olarak güçsüz olduğu için smaçları sinek vızıltısı etkisi yapıyor.
Yine müzmin sakat bir şekilde arkada arkadaşlarına havlu servisi yapan Belçikalı Sobolska’nın iyileşse de bu takıma vereceği bir şey olacağını kendi payıma düşünmüyorum!.
Duyumlarım doğruysa eğer; kulüp göndermek istiyor; ama oyuncu kabul etmiyormuş!.
Yerden göğe haklı kızcağız; başka bir ülkeye gidecek olsa böyle yatarak para kazandırmazlar!.
Fırsattan istifade kesesini dolduruyor.
xxx
İyi ki Kanadalı Maglio yeniden oynamaya ikna edilmiş; yoksa top bile öldüremeden setlerin bittiğini görürdük. Gerektiğinde ortadan, gerektiğinde 4 numaradan kapasitesi oranında arkadaşlarına üst düzeyde katkı sunmaya devam ediyor Maglio.
Çok iyi bir profesyonel olduğu için, şube olarak geçirilen zor günlere takılıp kalmaması da farkındalık yaratan ekstra özelliği.
xxx
Biraz değil; ‘çok erken biten bir rüya’ oldu Nilüferli kızlar için 2021-2022 voleybol sezonu.
Bundan böyle ligde play-off oynamak için küçük çaplı bir mucize gerekecek.
Avrupa ise ‘bir başka bahara‘ kaldı.
İtirazı olan varsa buradayım; gelip önce beni ikna etsinler!…
Engin Aksöz / Bursa