Köşe YazarlarıManşet
Nilüferli kadınların lig beşinciliği; şampiyonluk kadar değerli…
Öyle özlemişiz ki; içinde bir başarı öyküsü saklı maç sonu sevinçlerini…
O yüzden çok önemsedim Nilüferli kızların Aydın BŞB’yi 2-0’la geçip Sultanlar Ligi normal sezonunun 5. liğini çılgınlar gibi kutlamalarını.
Sarah Wilhite’nin maçı 3-2’ye getiren smaçı parkede patladığında; takımda da bir duygu patlaması yaşandı ki öyle kolay anlatılamaz, yaşamak gerekirdi.
Bir yanardağın intifa etmesiyle eş değerdi…
Bench dahil, yedeği, ası, istatistikçisi kim varsa kucak kucağa kutlandı yıllar sonra yeniden Avrupalı olmak.
Şimdi gel de bunları satıra dök, hiç kolay olmayacak…
Ağlayanlar bir tarafta, diğer tarafta da birbirlerini sırtında taşıyanlar;
Hele coach Can Dehri Dehrioğlu’nun asistanlarıyla birlikte parkenin içinde zafer turuna çıkması…
Nihayetinde ortaya kümelenip, omuz omuza bir şekilde coşkuya zirve yaptırmalar…
İnanılmazdı, mühtişti, olağanüstüydü.
Değeri şampiyonluk kadar anlam içermese de; sonuçta bir Avrupa Kupası katılımı getirdi Nilüferli bayanlara Aydın BŞB serisi.
ABD’li Sarah Wilhite yarın öbür gün bu şehirden ve kulüpten ayrıldığında; geriye dönük anılarının en başına bence 5.liği tescil ettiren o unutulmaz smacını not düşmeli.
‘Bir vurdum maç bitti, bir vurdum Challenge geldi’ parafını da ekleyerek…
Küçücük bir bütçeyde kendinden daha güçlüleri geride bırakarak Avrupa vizesi almak öyle kolay bir başarı olmasa gerek.
Doğru yatırım, isabetli seçim, oturmuş bir takım kimyasıyla, birbirini tamamlayan uyumlu bir kenar yönetimi.
Nilüfer Belediyespor voleybol takımının bu sezonki özeti; olsa olsa yukarıdaki paragrafla yapılabilir.
Taşlar yerli yerine oturtulunca; arkasına bakmadan ve karşısına çıkan rakipleri sorun etmeden hedefe ulaşmak mümkün olabiliyormuş demek ki…
‘Filede yılın takımı apoleti’ kuşkusuz şampiyon kim olursa ona takılacaktır.
Benim gözümde ise bu yılın bayan takımı açık ara ‘Nilüfer Belediyespor”dur.
Parasına uygun bir şekilde yorganını seçtiği;
Ucuz ama iş bitiren yabancıları getirdiği için;
Daha çok harcayıp da, kenarda kalanların; bu başarı öyküsünden kendilerine çıkartacak dersleri olacaktır diye düşünüyorum.
xxx
Maçın ilk iki seti Nilüfer Belediyespor’un istediği tempoda geçti.
Attıkları etkili servislerle Aydın BŞB’nin manşetini bozarak oyunun içine girmesine izin vermediler.
Rakibin iki etkili köşe skoreri Meryem Boz’la, Antni’nin suskunluğunu buna bağlayabiliriz.
Tabii kendi paylarına organize bir şekilde oynayıp, fazla hataya yer vermeden ve her topun kıymetini bilerek parkeye yayıldılar.
Rakip başlangıçta ev sahibinin yerinde hamlelerine karşılık veremediği için doğru dürüst hücum edemezken, Nilüfer Belediyesi kontrolünde götürdüğü maçı etkili hücum performansıyla ve arkasında hiç bir soru işareti bırakmadan 2-0’a getiriverdi.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Nilüfer 2-0′ ın rehavetiyle dalgalanmaya başlayınca; sıra pasör Aslıhan’ın silkinmesiyle kendilerine gelen Aydın BŞB’li smaçörlerin parmak ısırtan hücum şovlarına geldi.
4 numaradan Anthi, 2 numaradan Meryem adeta seriye bağlamış otomatik tüfek gibi karşı parkeye smaç üstüne smaç yağdırmaya başladı.
Yorulan Nilüferdi, aslına rücu eden ise Aydın.
‘Tamam bu iş bitti, kazandık’ derken sanki her birisine sihirli değnek değmişçesine çaresiz kalmaya, çözüm üretememeye başladılar.
Özellikle 0-2’den sonra yaptıkları savunma göz kamaştırıcıydı. Bloktan seken her topun dublajına girerek oyuna kazandırırken, arkadan da olmayacak hücumları derleyip,toparlayıp; Nilüfer’in sahasına karşı hücum olarak gönderiyorlardı.
Düşen bloklarla, kolayca kaybedilen sayılar ev sahibini bir anda demoralize etmeye yetmişti.
Üç yabancı Sarah, Paulo ve Wilhite’nin üretimleri hız kesince; oyuna iyice ortak olan Aydın BŞB, seriyi 1-1’e getirecek hamlenin ilk adımını atıp, durumu eşitleyiverdi (2-2).
Oynanmış 4 setin geneline bakılınca; pasör Buse’nin performansındaki gel gitlere dikkat çekmek gerekiyor.
Pas yüzdesinin düşmesi sonucu smaçörlerini iyi değerlendiremediği 3. ve 4. setlerde Wilhite, Paulo ve Maglio’nun etkisiz kalmaları, Aydın BŞB’nin ekmeğine yağ sürdü.
Başka bir ifadeyle rakibe kendi çabasının dışında bir fırsat kapısı daha aralamış oldu.
Soluk soluğa oynanan karar setinde ise hata yapanın canının yandığını gözlemledik.
Neyse ki son sözü söyleyen Wilhite arkadaşlarını daha fazla zora sokmadan; sezonun özeti sayılacak smacıyla fişi çekip, takımının salondan 3-2 galip gelmesini sağladı.
Bu maçın geneline bakarak; menacer güzellemesi (!) yapılabilir.
Erken çıkartılan transfer söylentilerinin oyuncuların kafasını karıştırdığı yadsınamaz bir gerçek.
Hele bu oyuncular bir de gençse; yaptkıkları her hata kritik maçlarda yanlış yorumlara neden olabiliyor.
Örneğin Fenerbahçe ile anlaştığı söylenen pasör Buse Ünal’ın son maçta yaşadığı travmayı başka nasıl açıklayabiliriz?.
Cuma günü belki de Nilüfer formasıyla son maçına çıkan Sarah Wilhite’da 5 set boyunca ayni psikolojik nedenlerle bir taraftan, diğer tarafa savrulup gitti.
Oyuncusunu pazarlamak isteyen menacerler gereksiz yere çıkardıkları bu tip spekülatif dedikodularla; aslında voleybola hizmet değil, ihanet ediyorlar.
SONRA Sezon bitmeden transferden söz etmek sporun doğasına da aykırı.
Elin ağzı torba değil; büzemiyorsunuz ki!..
Son haberlere göre Buse, Wilhite kesin gidici. Yasemin Yıldırım ve Merve Nezir için de bu yönde gelişmeler söz konusu.
Gönül başarılı olmuş bu kadronun korunmasından yana olsa da; yeniden kalmaları için konuşulan rakamlar dudak uçuklatan boyutlarda.
Bir ilave haber daha…
Kulüp çevrelerinde orta oyuncu Maglio’nun takımda kalacağını, Brezilyalı Paula ile ise de yeniden anlaşılmayacağı konuşuluyor.
Lig bittiğine göre Nilüfer’den gerekli hamleler kuşkusuz gelmesine gelecektir de; son kadroki bir çok oyuncuyu yeni sezonda tekrar görememeyeceğimizi de aklımızın bir köşesinden çıkartmayalım.
Bitirirken;
Yıllar sonra Avrupa kapılarını tekrar aralayan Nilüfer Belediyespor camiasını bu anlamlı başarısı nedeniyle yürekten kutlamak istiyorum.
Engin Aksöz/Bursa