Ömer Faruk Acun: Baskıya karşı direnç, kazananı belirleyecek
Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı, Tokyo 2020 Avrupa Elemeleri B Grubu’ndaki üçüncü ve son maçında Belçika’yı 3-2 mağlup ederek yarı finale yükseldi. Yarı finalde rakibimiz Polonya oldu. DSmart spikeri Ömer Faruk Acun millilerin performansını ve Polonya ile oynanacak maçı değerlendirdi.
2020 CEV Tokyo Olimpiyatları Avrupa Kıta Elemeleri’nde grup aşamasını geçmeyi başaran A Milli Kadın Voleybol Takımımız bugün oynanacak yarı finalde Polonya ile eşleşti. Dünyanın en saygın spor organizasyonuna gidebilmek adına alınabilecek son bilet için önemli bir adım atmış olduk.
Öncelikle bu turnuvanın küçük bir Avrupa Şampiyonası sayılabileceğini söylemem gerekir. Daha önce Tokyo biletini almış olan Sırbistan, İtalya ve Rusya’nın dışında Avrupa’nın en iyi 8 takımı Hollanda’da önemli bir mücadeleye girişti. B Grubu’ndaki ilk maçımızda Almanya’ya 3-1 mağlup olduk. İkinci günde Hırvatlar karşısında 3-1 kazandık ve ilk puanları topladık ve dinlenerek geçirdiğimiz 9 Ocak gününün ardından dün Belçika’yla gruptan çıkabilmek adına oldukça kritik bir maça çıktık. 2-0 öne geçtiğimiz maçta ise rakibimiz 3. ve 4. setleri kazansa da karar setini 15-10 alıp yarı finale yükselmeyi başardık.
Üç grup maçımıza bakıldığında ilk dikkat çeken nokta blok etkinliğimiz. Toplamda oynadığımız 13 sette 36 blok sayısı üretmeyi başardık. Orta oyuncularımız Eda ve Zehra’nın file üzerine ördüğü duvar yarı finalde olmamızı sağlayan temel etken gibi görünüyor. Sayıların dışında rakip kadrolarla yapılacak kâğıt üstündeki karşılaştırmada da en üstün tarafımızın orta oyuncular olduğu söylenebilir. Polonya karşısında yine buradan avantaj elde edebiliriz. Ayrıca ataktaki çeşitliliğimiz de oyun içerisinde bizim için iyi bir etki oluşturabilir. Bunlara karşın değinilmesi gereken olumsuz başlıklar da var. Maç içerisindeki dalgalı performanslarımız ve oyun disiplinindeki zaafımız bizi istikrarsız kılıyor. Bu problem potansiyelimizi de tam anlamıyla ortaya koymamızı engelliyor. Artık kesinlikle genç diyemeyeceğimiz ve üst düzey turnuvalarda yıllardır mücadele eden bir kadroya sahibiz. Başantrenör Giovanni Guidetti mutlaka buna bir çare üretmeli. Takım halinde verimliliğimiz artmalı.
Bugünkü rakibimiz Polonya, A Grubu’nu ev sahibi Hollanda’yı da yenerek puan kaybetmeden lider bitirdi ve yarı finalde rakibimiz oldu. Yenilenen bir kadroları var ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Oldukça tecrübeli ve kaliteli bir pasöre sahipler. Saha içinde fazlaca sorumluluk alan Joanna Wolosz tecrübe eksiği olan takım arkadaşlarına liderlik yapıyor. Polonya takımı atakta topu bizim kadar paylaşmıyor ve iki oyuncu üzerinden hücum aksiyonları kurgularken diğer oyunculara bu anlamda yardımcı roller veriyorlar. Bunu blok yerleşimlerimizde bir avantaj haline getirebiliriz.
Sonuca dair çıkarım yapabilmenin pek mümkün olmadığı bu maçta anlık performansların ve baskıya karşı gösterilen direncin kazananı belirleyeceği bir oyun izleyeceğimizi söyleyebilirim. Umarım finali görüp Tokyo’daki olimpiyat köyünden rezervasyon yapmaya bir adım daha yaklaşırız.