Plaj Voleybolu’nda Deniz Paraşütü Dönemi
Merhaba Sevgili Voleybol Severler,
Geldik 1997 yılına. İşte 1997 yılı yazı-anılarıyla sizlerle birlikteyim…
Plaj voleybolu, pek çok eski yıldızı yeniden parlatırken -Misal ben:) pek çok da yeni yıldız yaratmıştı. 1997 yılı o yıldızların yılıydı sanki.
Lig tecrübesi olmayan, hatta voleybol kariyeri Plaj Voleybolu sayesinde başlayan dört sporcudan bahsedeceğim bugün sizlere.
Alanya plajlarında sürekli, plaj voleybolu oynayan ILGAR – METİN ve FATİH – BİLAL, sürpriz bir şekilde Türkiye şampiyonlukları yaşayıp, bir anda gündeme oturmuşlardı.
Daha sonra, Bilal Tanrıverdi bu sporu profesyonel hale getirdi ve şimdilerde Plaj Voleybolu erkek Milli takımlarımızın antrenörlerinden oldu. Tebrikler kardeşlerimize.
1997 yılı çok aksiyonlu bir yıl olmuştu, 31 Ağustos’ da Prenses Diana vefat etmiş, 1 Eylül Dünya Barış gününde benim de organizasyonunda yer aldığım, açık deniz yüzme Dünya rekortmenimiz, ENGİN SÖNMEZOĞLU fırtınalı bir havada, Marmaris ‘den , Rodos adasına yüzmüştü. Prenses Diana’nın, ölüm haberi çok sansasyonel olduğundan, Engin’in bu olağanüstü başarısı gümbürtüye gitmişti. Aslan kardeşim Engin’e de buradan selam olsun.
O yıllarda Milli takım maçları bu kadar yoğun olmadığı için, milli takım sporcuları, sık sık turnuvalarımıza katılıyordu. Bir de sevgili Ahmet Gülüm Türkiye Voleybol Federasyon Başkanı olunca hem plajda hem de salonda voleybol çok büyük bir ivme yakalamıştı.
Alanya turnuvasına Nalan Ural ve Gamze Adanır birlikte katıldılar.
Aman Allah’ım, Arzu ve Hamiyet ikilisine müthiş bir rakip gelmişti.
Hepimiz bu maçı merak ediyorduk.
Beklenen an geldi.
Bu arada Alanya’ da deniz paraşütü diye sportif bir eğlence var, bunu yapan genç kardeşimiz bize bir öneri ile geldi: ‘elinizdeki promosyonları yukarıdan paraşüt ile atayım, hatta canlı yayında final maçının topunu da yukarıdan atabilirim’ dedi.
Süper bir aksiyon. 🙂
Ayrıca şampiyon olacak Erkek ve Kadın takımlarına Paraşüt ödülü verecek.
Promosyonları verdik ama bir daha iniş, kalkış yapmasın diye maç topunu da verdik. Delikanlı paraşütle havalandı, uzaktan göründü, ben anonsa başladım,
‘Sevgili seyirciler, birazdan gökyüzünden turnuvamızın promosyonları yağacak bunların peşinden de dünyada ilk defa Final maçının topu gök yüzünden inecek, yalnız çok rica ediyorum , saha içerisine düşen hediyeler için sahaya girmeyin, biz onları size atacağız ‘’ diye anonsumu tekrarlıyorum.
Ama benim halkım, konu hediye olunca , pek de kural tanımıyor!
Hatırlayın , Çeşme turnuvasındaki top faciasını 🙂
Paraşüt tam sahanın üstüne gelince , hediyeler havada uçuşmaya başladı, tabi ki tribüne isabet edenlerin yanında, sahaya düşenler de oluyor. Seyirciler şöyle bir niyetlendiler ama Dünya Baltacıoğlu onları süpürge sopası ile püskürttü 🙂
Deniz motoru bir tur attı ve tekrar süzüldü , yukarıdaki çocuk, elinde top olduğu halde önce bir takla attı.
Star TV kayıtta, kızlar ayakta bekliyor, Topu bıraktı top yaklaşık 50 metre yükseklikten sahaya düşmesi ile birlikte , topu da hediye zanneden yaklaşık 30-40 kişilik bir grup, Dünya’nın sopa darbelerine rağmen topa saldırınca, bir anda 4 voleybolcu kız o mahşeri grubun içinde kaldı.
Dünya sopa ile ben mikrofondan bağırarak tekme tokat ile kızları ve topu kurtardık ama kızların kendilerine gelmesi 1 saati buldu 🙂
İşte profesyonellik bu! dedirtecek şekilde , bizim 4 Milli sporcumuz harikulade bir maçın ardından Nalan – Gamze şampiyonluğu ile turnuvayı tamamladılar.
Selam olsun Nalan ve Gamze
Bu haftalık da bu kadar.
Kalın sağlıcakla.
İlker Çeteci