Türk Voleybolunun en önemli isimlerinden, defalarca Milli Takım formasını giyen ve 8 Ocak 2016 Cuma günü geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını kaybeden 30 yılı aşkın süre içerisinde başta Galatasaray olmak üzere birçok takımda oyunculuk, koçluk, antrenörlük yapmış, Türkiye Erkek Milli Voleybol Takımı’nda 200 kereden fazla görev almış, 100 kez kaptanlık tecrübesi bulunan Erdal Önder.
Takım arkadaşı Yavuz Işılay, bizleri kırmadı ve efsane kaptan Erdal Önder ile ilgili bir anısını bizlerle paylaştı.
Yavuz Işılay’a teşekkür ederken, Erdal Önder’i de rahmetle anıyoruz.
Voleybol Aktüel
Maalesef erken kaybettiğimiz bir voleybol aşığı, mükemmel sporcu, hırs dolu, mücadeleci bir insan ve senelerce omuz omuza oynadığım süper bir pasör, pasörüm…
Ankaralıların organize ettiği bir dörtlü turnuvaya Galatasaray olarak davet edildik. Diğer takımlar yanlış hatırlamıyorsam Suspor, Kolej ve Bulgaristan şampiyonu CSKA Sofya idi.
İlk iki günün sonunda CSKA ile namağlup olarak finale kaldık. Ankara seyircisinin büyük ilgi ve teşviki ile Selim Sırrı Tarcan salonunda maça çıktık.
CSKA o yıl Şampiyonlar Kupasını da kazanmış çok kuvvetli bir ekipti. Zdravko Simeonov, Simov gibi çok ünlü oyunculara sahiptiler. Demir Perde’ Ülkelerinin voleybolda hegemonyasını sürdürdüğü yıllardı.
Biz ise klâsik Değer, Erdal, Büyük ve Küçük Yalçın’lar, Haldun ve benden oluşan bir altı ile oynuyorduk.
İlk iki setin sonunda 2-0, üçüncü sette de 7-0 önde idik. Bulgarlar bütün mola ve oyuncu değiştirme haklarını kullanmışlardı.
O zamanları hatırlayanlar sistemin 2 smaçör, 2 smaçör pasör ve 2 pasör olduğunu bilirler. Bizde Değer ve Erdal pasör olarak oynarlardı.
7-0’ da servis Bulgarlar ‘da iken pozisyon olarak Erdal 3, Değer ise 6 numarada bulunuyorlardı. Erdal haricinde kim servisi karşılarsa ikinci pası Erdal’a verir, şayet Erdal karşılamışsa Değer arkadan öne kaçar, Erdal da ikinci pası ona verirdi.
Servis Erdal’ın üstüne atıldı. Parmaklarına ve kendine son derece güvenen Erdal manşet yerine parmakları ile karşıladı. Rahmetli Baş Hakem İbrahim Selet Erdal’a faul çaldı. Erdal homurdanmaya başladı. Bence de katiyen faul değildi. Müteakip servis yine Erdal’a geldi, aynı senaryo ve sayı vermeler ile Bulgarlar 7-7‘yi yakaladılar. Bu ara tabii mola alındı, inatçı Erdal dediğim dedik prensibi ile aynen devam etti. Onu tanıyanlar bilirler, kolay kolay dışarı almak ve lâf geçirmek de mümkün değildi. “Git filenin dibinde dur, ikinci pası sana verelim” dedik, ona da “hayır” dedi. Kafasında “ben faul yapmam” fikri vardı. Maç GS-CSKA maçı olmaktan çıkmış, İbrahim Selet-Erdal maçına dönüşmüştü. Seyircinin reaksiyonunu gördükçe hakemin yerinde olmadığıma çok şükrediyordum.
Velhasıl maçı 3-2 verdik.
Bu anının bugünkü voleybolculara bir örnek olmadığını, zaten bugünün sistem, kural ve geleneklerine göre imkânsiz olduğunu biliyorum. Yine de Erdal’ın hırsını, inadını, cüretini, haksızlığa karşı direnişini göstermek için anlatmak istedim.
Belki o maçı verdirdi. Hem de büyük bir ekip karşısında. Ama bu karakteri ile onlarca maçı kazandırdığını bildiğim için rahatlıkla sizlere aktarmak istedim.
YAVUZ IŞILAY
ERDAL ÖNDER KİMDİR?
.