Değerli takipçilerimiz,
Bugün röportaj köşemizde konuğumuz, şu an Misli.com Sultanlar Ligi ekiplerinden Beşiktaş’ta Yardımcı Antrenör olarak görev yapan Uğur Ülkü. Keyifli okuyacağınızı tahmin ettiğimiz söyleşi ile sizleri baş başa bırakıyoruz
- Öncelikle sizi tanıyarak başlamak isteriz. Spora ve sporculuğa nasıl başladınız?
1978 İstanbul doğumluyum, Spor yapmaya 13 yaşımda ablamın basketbol antrenmanına gittiğimde donemin Beşiktaş voleybol alt yapı antrenörü Yavuz Barut hocamın beni fark edip antrenmanlara çağırmasıyla başladım. O donemden bugünlere dek spor benim yasam bicimim haline geldi. Profesyonel spor yaşantıma son verdikten sonra sporu her daim hayatimin merkezinde tuttum. 42 Yıllık yaşantımda üç branşta lisanslı sporcu oldum, Voleybol, Basketbol ve Futbol.
- Türkiye’de birçok kulüpte oynadınız ve ardından voleybolu bıraktınız. Sonrasında Güney Afrika’ya yerleşme kararı aldınız. Bu maceranın nasıl başladığını ve ailenizi nasıl ikna ettiğinizi paylaşabilir misiniz?
Aktif spor yaşantıma son verdikten sonra yurt dışına çıkmaya karar verdim ve Güney Afrika’da yasayan bir aile dostumuz ile temasa geçtim. Aramızda gecen bir telefon konuşması sonucunda beni Güney Afrika’ya gitmeye ikna etti. Cape Town’a gittiğimde gerçekten tam olarak ne yapacağımı bilmiyordum ve yabancı dilim yoktu. İlk senem gerçekten çok zordu fakat beni orada hiçbir zaman yalnız bırakmayan sevgili ağabeyim Alaaddin Resid tüm zorlukların altından kalkmam konusunda kusursuz bir rehber oldu ve sonsuz yardım sağladı, bu röportajı okuyorsa kendisine tekrardan şükranlarımı sunuyorum. Ailemi ikna etmek çok zor olmadı çünkü ben bir şey yapmak istiyorsam bunun önüne geçmenin ne kadar zor olduğunu biliyorlardı. Ailemin, verdiğim tüm kararlara olan desteğini ömrümün her döneminde hissettim.
- Güney Afrika’da spor üzerine çalıştığınızı biliyoruz. Yabancı bir ülkede, böyle bir işte yer almak nasıl bir deneyimdi? Size kattıkları neler oldu?
Evet, aslında sporun insan hayatında ne derece önemli rol oynadığını sonuna dek tecrübe ettim diyebilirim, gittiğim ilk dönemlerde tüm dostluklarımı voleybol sayesinde sağladım. Sosyalleşmek amacı ile plaj voleybolu oynadığım sırada salon voleyboluna davet edildim, oradan kısa donem de olsa UCT (Univercity of cape Town) takım oyunculuğu ve antrenörlüğü yaptım. Ayni zamanda Virgin Active Fitness ve Gym salonlarında PT olarak kendimi tekrar sporun kollarında buldum ve birçok plaj voleybolu turnuvasına katılıp bazılarının organizasyon ekibinde görev aldım. Uzun sure bu şekilde yaşamımı sürdürdüm fakat sonrasında ticarete yöneldim ve tekstil ihracatına başladım. Her ne kadar ticarete yönelsem de spordan yine uzak duramayarak marka müdürü olarak çalıştığım firma ile Güney Afrika Süper liginde bulunan AJAX Cape Town futbol takımı ile resmi giyim sponsorluğu anlaşması yaptım. Bu Ülke tarihinde daha önce yapılmamış bir şeydi ve her iki kurumda bu organizasyondan oldukça pozitif geri dönüşler aldı. Ayni zamanda takımın Koçu Roger De Sa’nin 4 sene stil danışmanlığını yaptım ve kendisini dünyanın en iyi giyinen 20 teknik adamı listesine sokmayı basardım . Gittiğim zaman dilini dahi konuşamadığım bu ülkede kısa zamanda çok isler başarmanın hakli gururunu halen yaşıyorum. Güney Afrika’da geçirdiğim 11 senenin benden aldıklarını ve bana kattıklarını anlatmaya kalkarsam sanırım kitap olurdu.
- Güney Afrika’dan sonra Türkiye’ye dönüş kararı aldınız ve ardından THY Spor Kulübü’nde antrenörlüğe başladınız. Biraz da bundan bahsedebilir misiniz?
Evet, dönüş kararı kızımızın doğumu sonrasında verilmiş bir karardı. Kızımız hem benim, hem esimin ailesinden uzakta büyüsün istemedik ve bu kararı aldık. THY benim için muhteşem bir deneyimdi, bu birlikteliğin yaşanmasında katkısı olan sevgili Suphi Doğancı hocama ve THY S.K Genel Sekreteri Sayın Ramazan Yıldırım Bey’e çok teşekkür ederim. Uzun yıllar yurt dışında yaşayıp ülkeme döndükten sonra voleybol camiasına hedefleri çok büyük olan bir takımla geri dönmüş olmak beni çok mutlu etmişti.
- THY’de iddialı bir oyuncu kadrosu ve iyi bir teknik heyet olmasına rağmen, takım her ne kadar ilk senesinde başarılı sonuçlar alsa da istenen başarı yakalanamadı. Sizin yorumunuz nedir?
THY hedefleri her zaman büyük olan bir kulüp, sizin de söylediğiniz gibi hocamız ve teknik ekiple birlikte takımdaki sporcu arkadaşlarımızla sene başında hedeflenen yere ulaşmayı basardık ve sonrasında Balkan kupasını alarak Challange Cup’ın katılmaya hak kazandık. Sonraki senenin ortasına yaklaşırken takımın senelik planlarına zarar vermemek adına hocamız yönetim kurulu ile karşılıklı yollarını ayırma kararı aldı, bu kararın ardından ben de Genel Sekreterimiz Sayın Ramazan Yıldırım’ı arayıp hocayla birlikte ekip olarak hareket etmemin THY için daha doğru olacağını düşünerek kendisinden müsaade istedim ve benim de THY ile olan birlikteliğim ikinci senemizin ortasında son bulmuş oldu. THY ile gönül bağımız her daim sürmekte, umuyorum istenilen hedeflere en kısa zamanda ulaşırlar.
- Bu sene Beşiktaş’ın teknik heyetindesiniz. Beşiktaş geçtiğimiz sene zor bir sezon geçirdi. Bu sene, lige katılıp katılmayacağı belli değilken son anda başvuru yapıldı ve kadro oluşturuldu. Siz istenen kadro planlamasını yapabildiniz mi?
Beşiktaş konusunda öncelikli sayın Hakan Belgin Bey’e ve ekibine teşekkür etmek istiyorum. Kaderine terk edilmiş ve iki sene önce kapanmış olan erkek takımının akıbetine uğrayacak bir takımı onurlu bir mücadele sergilesin diye sahada tutmak uğruna çok büyük yüklerin altına girdiler. Söylediğiniz gibi son anda lige katılma kararı alındı ve bizlerle iletişime geçildi, bu periyotdan sonrası hocamızın yoğun emekleri sayesinde anlaşabileceğimiz sporcu kardeşlerimizle bir araya gelindi ve ortaya bugün sahip olduğumuz takım cikti. Biz şartlar ve sonuç ne olursa olsun sahada onuruyla mücadele edecek bir takım oluşturma gayretine girdik, geçtiğimiz senenin ikinci yarısında yaşanan her mağlubiyet sonrası rakip takımın genç oyunculara destek vermek için hatıra fotoğrafı çektirdiği ve üzüldüğü bir sene olsun istemedik. Henüz galibiyet alamamış olmamız asla pes ettiğimiz anlamına gelmiyor, ligin Beylikdüzü’nden sonra en düşük bütçeli takımı olsak da kişilikleri çok güçlü olan tecrübeli oyuncularımız ve genç kardeşlerimizle mücadelemizi sonuna dek sürdüreceğiz diye ümit ediyorum.
- Sporcu gelişimi konusunda sayfamızda birçok haber paylaştık. Sizler oyuncunun gelişimi için nasıl bir yol izliyorsunuz? Hem teknik hem psikolojik olarak duymak isteriz.
Oyuncularımızın voleybol konusundaki gelişimine ekip olarak çok önem veriyoruz. Hocamızın bu konudaki geçmiş tecrübeleri tartışılmaz. Gerek tecrübeli isimlerin, gerek genç oyuncularımızın hem fiziksel kuvvet, hem beslenme, hem saha içi antrenmanlarını hassasiyetle planlıyor ve uyguluyoruz. Özellikle genç oyuncularımızın bu konuda çok şanslı olduğunu düşünüyorum.
- Sayfamızda zihinsel antrenman konusunda birçok haber paylaştık. Birçok kulüp teknik ve taktiğin yanı sıra, zihinsel antrenman ile başarıya odaklanıyor. Bildiğiniz üzere, sayfamızın yazarlarından Zeynep Seda Uslu da, bu konuda Aydın Büyükşehir Belediyespor’un teknik heyetinde yer aldı. Zihinsel antrenman hakkında neler söylemek istersiniz?
Müsabakalara profesyonellerin desteği ile zihinsel hazırlık yapan her takımın bir adım önde olduğuna inanıyorum. Bu Hususta Aydın Büyükşehir Belediyesini kıskanmamak elde değil. Seda arkadaşımızla zaman zaman sohbet etme fırsatı buluyorum ve yaptığı isi çok önemsiyorum, umarım kısa zaman içinde tüm takımlarımız kendisi gibi bu branşın içinden gelmiş tecrübeli isimlerle çalışma fırsatı yakalar. Zeynep Seda Uslu’nun çalıştığı takımlara yaptığı katkı ve başarılarıyla iyi yerlere geleceğine inanıyorum…
- Hep takımlarda hedeflerden ve sporculardan bahsederiz. Sizler antrenmanlarda sporcuları çalıştırıyorsunuz. Ardından rakip analizi ve antrenman planlama gibi işlerle uğraşıyorsunuz. Peki kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Kendimizi geliştirmek için elbette bir çok makale okuyor ve konumuza ilişkin yayınlar izliyoruz, zorunlu seminerlerin dışında elimizden geldiğince farklı seminerlere katılmaya çalışıyoruz. Ülkemize gelmiş değeri tartışılmaz yabancı antrenörlerden bilgi aktarımı sağlamaya çalışıyoruz, çalışacağız. Özellikle A Bayan Milli takım hocası Giovanni Guidetti’nin soyledigi bir sitemi çok değerli buluyorum, “Biz A milli takım olarak antrenman yaparken hiçbir genç çalıştırıcı ve koç bizim antrenmanlarımızı izlemeye gelmiyor” Olimpiyat öncesi ülkemizde yapılacak hazırlıkların bir çoğunda umuyorum ben de olacağım..
- Mutlu bir evliliğiniz ve bir de güzel kızınız var. Eşiniz yoğun tempoya alışmış olabilir fakat baba-kız ilişkiniz nasıl, özlem sorununu nasıl çözüyorsunuz?
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Evet evliliğimde çok mutluyum, esim Burcu benim en iyi arkadaşım, evdeki huzurumun ve mutluluğumuzun en büyük sebebi bu olsa gerek. Son dokuz yıl içinde yasadığım en kotu dönemlerde yani kendimi çok korunmasız ve zayıf hissettiğim dönemlerde en iyi giden şey her zaman evliliğim oldu ve esimin bunda çok büyük bir emeği var. Mutlaka okuyacaktır bu sohbetimizi, ona buradan tekrar ve tekrar sevgilerimi gönderiyorum. Seni seviyorum. Kızım Eylül kelimelerle ifade edemeyeceğim, yazmaya kalksam kitap değil, ciltlerle belirtemeyeceğim bir ask, onu her zaman çok özlüyorum ve elimden geldiğince tüm boş vakitlerimde zamanımı onunla geçiriyorum. Bazen iki antrenman arası koşarak eve geliyorum.
- Size son soru olarak spor dışında bir soru yöneltmek isteriz. Geçtiğimiz günlerde, kısa filmde rol aldığınıza dair bir paylaşımda bulundunuz. Öncelikle proje hakkında bilgi almak isteriz. Ve tabii ki diğer sorumuz, sizi bundan sonra bu tarz projelerde görecek miyiz?
Evet, oyunculuk benim her zaman hayalini kurduğum bir projeydi, özellikle tiyatro sahnesinde olmayı çok ama çok istiyordum. Yurt dışında birden fazla kamera önü oyunculuk eğitimlerine katıldım, orada reklamlarda oynamanın ötesine gidemedim ama Türkiye’ye döndükten sonra uzun bir donem tiyatro eğitimi aldım, Müjdat Gezen tiyatrosunda ”Ay ışığında şamata “oyununda rol aldım, bunun hemen akabinde kamera önü oyunculuğu için Türkiye’nin saygın isimlerinden biri olan ödüllü oyun yazarı, özel bir kanal yöneticisi ve oyuncu eğitmeni olan Erdi IŞIK ile metot oyunculuğu dersleri aldım ve halen bu eğitimime devam ediyorum. Kısa film projesinde oyunculuk teklifi yine bu sektörün içinde olan bir arkadaşımdan geldi ve severek kabul ettim, güzel bir film çıkardığımız düşünüyorum. Erdi hocam vasıtası ile iki ay önce Macaristan’dan bir film teklif almıştım ama schengen vizesi yüzünden projeye yetişememiştim. Umuyorum gelecek zaman içinde hem uzun metraj hem de kısa film gibi güzel projelerde yer alırım. Bu tamamen yönetmenin kafasında oluşturduğu karakterle ne kadar uyumlu olduğunuzla bağlantılı ve tamamen sansa bağlı. Bu konuda ısrarkar ve sabırlı olmalısınız.
- Sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak sözü size bırakarak eklemek istedikleriniz varsa duymak isteriz.
Sizleri uzun suredir takip ediyorum, diğer voleybol siteleriyle yapmış olduğunuz birliktelik ve dayanışma beni çok mutlu etmişti, zaten küçük olan camiamızda ayrıştıran değil birleştiren etken olarak sahne almanız harika. Umuyorum başarılarınız ve yayınlarınız daim olur. Sizlerin desteği ile hepimiz ayakta kalmaya gayret ediyoruz. Bu Röportajı usanmadan ve sıkılmadan okuma gayreti gösteren tüm voleybolseverlere sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
Sevgiyle kalın.