Ustalık, Yolun Kendisidir!
Zeynep Seda Uslu'dan bir solukta okuyacağınız harika bir yazı...
Bir dönem sitemizin yazar kadrosunda yer almış, eski Milli pasörlerden Zeynep Seda Uslu, Aydın Büyükşehir Belediyespor’da bir sezon Sporda Mindfulness’ uygulamaları da yaptıktan sonra şimdilerde grup/bireysel eğitim programları ve bireysel eğitim/koçluk seansları hizmetleri sunuyor.
10 Şubat’ta başlayacak olan Sporculara ve antrenörlere yönelik mindfulness eğitim grubu kayıtları devam ederken kaleme aldığı ‘Ustalık, Yolun Kendisidir!’ başlıklı yazısını sizlerle paylaşıyoruz. Bu arada eğitimlere başvuru yapmak için tıklayabilirsiniz.
USTALIK YOLUN KENDİSİDİR
Sporda müsabaka esnasında saha tam da gladyatörlerin arenası gibidir. Sporcu ve antrenör orada baskıyı, stresi, kaygıyı, heyecanı, hüznü, coşkuyu, agresifliği, sevinci ve yelpazedeki birçok duyguyu deneyimler. Çok zor ve beklenmedik anlar ya da çok sürprizli olaylar yaşanabilir. Adeta yaşamın sıkıştırılmış ve hızlandırılmış küçük bir simülasyonu gibi… Bu arenadan geçmek, sonucunda kazanmak veya kaybetmek yetenekle, fiziksel kapasiteyle ve teknikle olduğu kadar yaşanan bu duyguların nasıl yönetildiğiyle de ilgilidir.
Küçük yaşlarda spora gönül vermiş biri antrenmanlara kazanacağı para, ün, şöhret veya madalyalar için devam etmez. Yapamayarak başlayan maceranın yapmaya ve yeteneklere dönüşmesi ile önce aldığı haz artar. Yeteneklerinin verdiği coşkuyla çalışma hevesi yükselmeye başlar. Yaşadığı ve paylaştığı deneyimler de onu yolda tutar. Başlarda verilen çaba çok fazla konsantrasyon ister. Yeni bir beceriyi öğrenmek, bedenin sınırlarını keşfederek genişletmek ve bunu yaparken duyulan keyifli gayret bu odaklanma sayesinde ortaya çıkar.
Zaman içinde deneyimlerle birlikte belki başkalarının, belki de sporcunun kendi düşünceleri onun zihnini işgal edebilir. İşte orada yukarıda anlatılan tüm akış kesilir ve performansı olumsuz etkileyen duygular ön planda yer alabilir. Sporcu bildiği işi en iyi şekilde icra etmek için eğittiği bedeni tam kapasiteyle kullanamama durumuna düşer.
Bu noktada her şey öncelikle fark etmekle başlar. Zihnin otomatikleşen kalıplarını, reaksiyon haline gelen içsel cevapları, onların kurduğu bariyerleri gözlemlemek ve anlamak dönüşüm için kapılar açabilir. Çünkü gerçek bir dönüşüm ancak nerede olduğumuzu berrak ve yargısız bir şekilde kabul etmemizle başlayabilir. Olanlara tepki vermek yerine ona merakla ve nezaketle bakmak hatta bunu fark edebildiğin için kendini kutlamak da bu tavıra dahil edilebilir.
Mindfulness’ın en önemli niteliklerinden birisi ‘Başlangıç Zihni’dir. Bu tutum sporcu için tecrübelendikçe unutulan bir hal alabilir. Halbuki çocuk yaştaki mücadelesini hatırlayan her sporcu içindeki vazgeçmeyen miniği kendisine örnek alabilir. Her düştüğünde nasıl kalktığını, her hatasında nasıl tekrar denediğini ve her bir sayıyı nasıl kutladığını hatırlamak bile iyi gelir. Mindfulness çalışmaları yapmak duygularımızla düşman olmak yerine bize kendini tanıma fırsatını verir. Sabırla, sürece güvenerek ve düzenli yapılan mindfulness uygulamalarına ayrılan vakit gün gelir mutlaka karşılığını verir. İstikrarla yapılan her çalışma gibi…
Yolda olmak ustalığın kendisidir.
Sevgilerimle…
Zeynep Seda USLU