Köşe YazarlarıManşetÜst Manşet

Voleybolda Mayıslar Bizim!

Antalya’da Milletler Ligi karşılaşmaları devam ediyor. Bildiğiniz gibi, Antalya önce Filenin Sultanları’nı ağırlamıştı, şimdi sıra Filenin Efeleri’nde.
Filenin Sultanları’nın Milletler Ligi ilk hafta maçlarını oynadığı tarih aralığına isabet edecek şekilde Voleybolun Unutulmazları Derneği’nin de Akdeniz Üniversitesi bünyesinde oluşturulmuş bir sosyal sorumluluk projesi olan Tazelenme Üniversitesi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği bir organizasyonu vardı.

Voleybol ile yakından ilgilenmeye başladığım üç sene önce, hikâyesini dinlerken hayran kaldığım bir “Voleybolun Unutulmazları” olgusu var ki, uzun zamandır burada bundan bahsetmek istiyordum. Filenin Sultanları’nı Antalya’da seyredemediğime hayıflandığım gibi Voleybolun Unutulmazları Derneği’nin bu organizasyonlarına katılamadığım için de hayıflandım. Allah’tan YouTube kanalına 17 Mayıs’ta yapılan toplantının kaydı konulmuş da ben de o kaydı izleyerek toplantının kapsamı hakkında bir miktar bilgi sahibi oldum.

Toplantı, Tazelenme Üniversitesi oluşumu çatısı altında yapılmış ve açılışta Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan Türkiye ve dünyada yaşlı bireylerin topluma katılımının yolları ve yararları üzerinde durmuş. Zaten Tazelenme Üniversitesi de bu amaçla çalışan bir oluşum… Ardından Voleybolun Unutulmazları Derneği Başkanı Gülnur Özfer Görgün “Voleybolun Unutulmazları”nın hikâyesini anlatmış ki ben bu hikâyeyi daha önce dinlemiş olmama rağmen bir kere daha hayranlık ve gıptayla izledim.
Bu bir birlik, vefa ve liderlik hikâyesi ve hepimiz için çok önemli ipuçları taşıyor. Bilmeyenler için kısa bir özet verecek olursak, 2013’de lösemi ile mücadele eden milli voleybolcu Yücel Aslan’ın devamlılık arz eden trombosit ihtiyacının giderilmesi için kendisi de eski bir voleybolcu olan Gülnur Hanım’ın harekete geçmesi, bu vesileyle bütün voleybol camiasıyla bağlantı kurması, bu doğrultuda kurulan dayanışma ağının bir sosyal ağ olarak devamı ve devamında Türkiye’de adeta voleybolun sosyal tarihi addedilebilecek Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’nin hazırlanıp 2019’da basılması, bu ansiklopedinin Türkiye’deki il ve üniversite kütüphanelerine dağıtımı, bununla da kalınmayıp dünyada önde gelen üniversitelerin kütüphanelerine gönderimi ve yakın geçmişte de Voleybolun Unutulmazları Derneği’nin oluşumu…

Sosyal tarihe olan merakım çerçevesinde 721 ismi içeren bu beş ciltlik ansiklopediyi görev yaptığım Maltepe Üniversitesi Kütüphanesi’nde iki sene önce bulup incelemiş ve çok etkilenmiştim. Bu müthiş çalışma, Gülnur Hanım’ın bir dijital müze kurulması fikri ile bambaşka ufuklara erişmeye aday. Ancak bana kalırsa, bu eserin oluşumuna katkı yapan ön çalışmalar ile aynı adda kurulan dernek, birlik ve vefa duygularının toplumsal dayanışma için ne kadar elzem olduğunun ve nice çiçekler açtırdığının da bir işareti…
Bu sabah Voleybolun Unutulmazları Derneği’nin Antalya’daki toplantısını izleyerek heyecanlandım ve can buldum. Epeydir bir vesileyle anmak ve takdir hislerimi ifade etmek istediğim bu oluşumu gündeme getirmek için doğru bir gün olduğuna karar verdim. Çünkü Gülnur Hanım, konuşmasında bu tarihin önemli olduğunu belirtmiş! 25 Mayıs, ansiklopedinin hazırlanması aşamasında bağlantıya geçilen voleybolcular, antrenörler, hakemler, emektarlar, kısacası tüm voleybol emekçilerinin yer aldığı büyük buluşmanın tarihiymiş. Gülnur Hanım, konuşmasında Burhan Felek’te 2019’da gerçekleşen bu büyük buluşmayı da heyecanla aktarıyor ve daha evvel gene bu bağlamda yazılmış kitaplarının çıkış tarihinin de 25 Mayıs (2015) olduğunu sözlerine ekliyor.

İnsanı insan yapan özellikler üzerinde konuşmaya başlasak hemen birkaç dakika içinde vefa kavramı üzerinde birleşiriz. İnanın, insanın ne konuşması, ne düşünmesi onu diğer canlılardan ayırıyor; insanı vefa duygusu insan yapıyor.

Bu vesileyle bu büyük çalışmanın gerçekleşmesinde olağanüstü bir emek harcayarak öncülük eden Gülnur Hanım’a saygılarımı sunuyorum. Kendisinin voleybolculuğunun yanı sıra bir eğitimci olduğunu öğrendiğimden bu yana da, eğitim camiası adına ayrı bir iftihar vesilesi olduğunu düşündüğümü de nâçizâne belirtmek isterim.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu